Ülkemiz şeyhler, dervişler, müritler memleketi olamaz
Atatürkçü Düşünce Derneği Gölcük Şube Başkanı Cemil Özbaş yaptığı basın açıklamasında “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler memleketi olamaz” dedi. Cemil Özbaş açıklamasının devamında şunları dile getirdi:
İki gündür 6 yaşındaki bir bebeğin, öz babası tarafından gelinlik giydirilerek “evlendirilmesi” rezaletiyle çalkalanıyor ülkemiz. Bir babanın, 6 yaşındaki kızını evlendirebilmesi 29 yaşındaki bir “adam”ın o bebe ile evlenebilmesi, sahte kemik raporu ile gözünün önündeki 14 yaşındaki kızın 21 yaşında olduğunu karara bağlayan olabilmesi ne acı!
- yaşını süren Türkiye Cumhuriyeti’nin kabul edilebilir olmasa da, şaşırtıcı değil elbette. İktidara gelişinden itibaren tarikat ve cemaatlere devlet olanaklarını sonuna kadar açan AKP yönetim anlayışının vahim sonuçlarını bu ve benzeri örneklerle her gün yaşıyoruz. Bu anlayış gerçek İslam’la ilgisi olmayan, uydurulmuş bir din dayatıyor topluma. Önceki yıllarda kimi AKP belediyelerinin “6 yaşındaki çocuklar ile evlenilebilir” diyen kitaplar dağıttığını gördük. Kanal kanal dolaşan “Hocaefendi” lakaplı tarikatçıların, Diyanet yetkililerinin benzer fetvalar verdiklerini gördük. Tarikat evlerinde tecavüze uğrayan çocuklar için “Bir defadan bir şey olmaz” ya da “Küçüğün rızası var” diyen bakanlar gördük. Eşi tarafından –hem de camide- bir kadınla basılan imam için “İmam nikahlısıysa göreve iade edeceğiz” diyebilen devlet memuru müftüler gördük.
Laik cumhuriyete, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve Anayasa’ya sadakat yemini etmiş bazı siyasilere “Nefsimize ağır gelse de hayatımızın merkezine dinimizin hükümlerini yerleştireceğiz”, “İslam bize göre değil, biz İslam’a göre hareket edeceğiz” diyebildiklerine şahit olduk.
Hatta Cumhurbaşkanı Danışmanı sıfatlı kişilerce kurulup, Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği “ASSAM” adı verilmiş bir örgüt tarafından devlet kuruluşları ve belediyeler sponsorluğunda, Başkenti İstanbul, dili Arapça olacak ASRİKA İslam Devleti kurma amaçlı sempozyumlar düzenlenebildiği görüyoruz. Bütün bunlar düşünüldüğünde, Bakanlık ve Diyanet İşleri’nin bu son rezaletle ilgili suskunluklarının da şaşılacak bir yanı yok tabii.
Devlet erkanının gözleri önünde değişmez önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e “KAFİR” diyen hadsizler el üstünde tutuluyor. Örnekleri ziyadesiyle çoğaltmak mümkün. Bu gidiş, iyi gidiş değildir!
Atatürkçü Düşünce Derneği olarak varlık nedenimizin laik cumhuriyeti ve Atatürk ilke ve devrimlerini sonsuza dek yaşatmak olduğu bilinci ile, tüm devlet yetkililerini Anayasa ve yasalara uymaları ve görevlerini yapmaları konusunda bir kez daha uyarıyoruz.
Saygılarımızla…