Bu Kent İçin Gerekli İnsanlar Kıyıda Köşede Kalmamalı !
Mustafa Can Siyası arenada çok lazım gerekli olan bir şahıs desem asla yanılmam,
Neden mi ?
Nedenlerini sıralamaya kalksam inanın sayfalar yetmez. Bu kentin tüm sorunlarına vakıf bir yapısı var.
Çarşıda Belediye İş Merkezinin köşesinde bulunan büfenin önünde karşılaşmak mümkün,
Ne zaman oradan geçsem hayatta şahsımı es geçmez. Kalabalıkta olsa selamlaşmak mümkün ,
Bu kentte böylesine güzel insanların kıyıda ve köşede kalmasını asla uygun görmemişimdir.
İnsanlara bakış açısı tamamen hoşgörü ve güzellikler içersinde
Siyasette böyle kişilere az rastlanır.
Değerli kardeşim ne diyelim bazı işler nasip işi, Bir kişi milletvekili olmak ister ama nasip olmadımı mı olmuyor.
Nasip oldumu oluyor. Ne diyelim “insanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” siz yine bildiğiniz doğruları yapmaya devam edin.
Bir kişinin işi rast gidecekse eğer Mermerden kırılmaz dişi, Eğer ki Rast gitmeyecekse muhallebiden kırılır dişi,
Bu işin partisi yok inşallah, bir gün bu kentte sizi faydalı olacağın yerde görmek nasip olur diyelim.
Değerli dostumuza sağlık ve afiyetler dileyelim.
XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
Thomas Edison bir gün eve geldiğinde annesine bir kağıt verdi ve ” Bu kağıdı öğretmenim verdi ve sadece sana vermemi tembihledi”. dedi. Annesi kağıdı gözyaşları içinde oğluna sesli olarak okudu: “Oğlunuz bir dahi. Bu okul onun için çok küçük ve onu eğitecek yeterlilikte öğretmenimiz yok. Lütfen onu kendiniz eğitin”.
Aradan uzun yıllar geçtikten sonra Edison’un annesi vefat ettiğinde, o artık yüzyılın en büyük bilim adamlarından biriydi ve bir gün eski aile eşyalarını karıştırırken birden bir çekmecenin köşesinde katlı halde bir kağıt buldu ve alıp açtı.
Kağıtta “Oğlunuz “şaşkın” ( akıl hastası) bir çocuktur. Artık kendisinin okulumuza gelmesine izin vermiyoruz…” yazılıydı.
Edison saatlerce ağladıktan sonra günlüğüne şu satırları yazdı:
Thomas Alva Edison, kahraman bir anne tarafından, yüzyılın dahisi haline getirilmiş, “şaşkın” bir çocuktu..