Gündem

Çarpıldık ey halkım!

Çarpıldık ey halkım!

Sevgili okurlarım, bugün sizlere elektrik zamlarından bahsedeceğim. Uygulanan elektrik zamları yazımın başlığındaki cümle gibi adeta çarptı halkımızı. Resmen elektrik çarpmasına maruz kaldık, elektriğe çarpıldık.

Nasıl çarpılmayalım ki? Elektriğe yüzde 125 zam geldi. Daha önceki kullandığımız elektrikli cihazların aynısını kullanmamıza rağmen ödediğimiz elektrik faturası iki katının üzerine çıktı. Gerek evler, gerek küçük esnaf, gerekse sanayi tesisleri herkes ama herkes şikayetçi elektrik zamlarından.

Bir de kademeli sisteme geçildi. Elektrik tüketimi ayda 150 kilovatsaatin üzerine çıkılınca ikinci kademeye geçiliyor, daha pahalı elektrik alıyor insanlar. Önce kademeli sistemin sakıncaları ve insanların resmen amiyane tabiri ile kazıklandığı iddia edildi. Birçok abone saatini okumaya her 30 günde bir değil, 33 veya 35 günde gelindiği, böylece 150 kilovatsaati aşmasına neden olduğu iddiaları ortalıkta dolaştı.

Daha sonra televizyonda izlediğim Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) temsilcisi çok güzel izah etti bu olayı. “Bir buzdolabı, bir televizyon bulunan 2 odalı bir evin bile elektrik sarfiyatı ayda 150 kilovatsaati geçer” dedi. Sonra da ilave etti “Hepimizin evimizde bulunan çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, süpürge, ütü gibi aletleri kullanan normal bir ailenin elektrik tüketimi ayda ortalama 250 kilovatsaat olmalıdır” şeklinde açıklama yaptı. Bu açıklama benim gibi bu işten hiç anlamayan birisinin de anlayacağı basitlikteydi.

Ev kirası gibi elektrik faturaları insanları adeta çarpıyor. Herkes ama herkes isyanlardaydı. Evlerimizde bütün ampulleri tasarrufluyla değiştirdik ama yine de geçen aylarda ödediğimizin iki katından fazla elektrik faturası ödüyoruz.

Yoğun şikayetler ve isyanlar üzerine açıklama yapıldı ve kademe başlangıcı 150’den 210 kilovatsaate çıkarıldı. Bu çıkarılma da bir müjde gibi sunuldu, duyuruldu. Eğer EMO temsilcisinin açıklamasını dinlemeseydim ben de bu 210 kilovatsaati müjde olarak alabilirdim. Ama değişen bir şey yok. Yine halkı kandırmak amacıyla yapılmış bir açıklama olarak kaldı ne yazık ki.

19

Ben anlamıyorum, anlayamıyorum. Elektrik Mühendisleri Odasının bir temsilcisi “Normal bir konutun ayda 150 kilovatsaat elektrik tüketmesi mümkün değil. En az 250 olmalı” derken, bu bilinen bir gerçekken evlerimize elektrik getiren ve elektriğin fiyatını tespit eden Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin (TEİAŞ) bunu neden tespit edemez? Tespit edemez de insanlarla alay eder gibi “210’a çıkardık” diye müjde verir.

20

Bu basit hesaplamayı TEİAŞ neden yapamaz? TEDİAŞ kadrosunda çalışan hiç elektrik mühendisi yok mu? TEDİAŞ’ta çalışanların hepsi “Sebze Üretimleri Tekniği Meslek Yüksek Okulu” mezunu mu?

21

“Sebze üretimi nereden çıktı” diyeceksiniz şimdi haklı olarak.

Bir anda aklıma geliverdi…

“20 yıllık rüya gerçek oluyor” diyerek Türkiye Uzay Ajansı’na (TUA) kurulmuş. 2023’te “Ay’a sert iniş” görevi verilen ajansın kendi sitesindeki görevleri şöyle açıklanmış: Türkiye Uzay Ajansı (TUA); uzay ve havacılık bilimi ve teknolojilerine yönelik orta ve uzun vadeli amaçları, temel ilke ve yaklaşımları, hedef ve öncelikleri, performans ölçütlerini, bunlara ulaşmak için izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımlarını da içeren stratejik planlar hazırlamakla görevli devlet kuruluşudur

Henüz kendisine ait bir binası olmayan, TÜBİTAK’a ait binanın bir katında çalışıyor TUA. 2023’te Ay’a iniş yapmak ile görevlendirilen ajansın bugüne kadar, VIP minibüs ve 30 bin TL’lik tabela ve kapı isimlikleri yaptırmış.

İşte bu yeri, binası bile olmayan, önümüzdeki yıl aya sert iniş yaptıracak bu kuruluşa bir başkan müşaviri atanmış. Bu müşavir İlyas Haliloğlu Ödemiş Meslek Yüksek Okulu Sebze Üretim Tekniği ön lisans bölümünden mezunu.

Müşavir kelimesi sözlükte “Kısaca bilgi ve düşüncesi güvenilen ve bu bilgilerin alınması ve görüş bildirmesi için kendisine danışılan vazifeli kimse” olarak açıklanıyor. Bir başkan müşavirine ne danışır Allah aşkına. Kendi kurumuyla ilgili yapılacak bir uygulama hakkında onun fikrini alması gerekir ama müşavirin uzay hakkında bilgisi gece belki gökyüzüne bakmaktan ibarettir galiba. Demek ki Uzay Ajansı Başkanı danışmanına “Sebze nasıl yetiştirilir?” diye sorabilir ancak. Ancak bu sebze üreticisi kardeşimizin bir özelliği var. Bu özellik nedeniyle her yere müşavir olabilir. 2014 yerel seçimlerinde AKP’den Erciş Belediye Başkan Aday Adayı olmuş, 2015’te yine AKP’den Van Milletvekili Aday Adayıymış. Ayrıca 2013’te Van’da meydana gelen depremin ardından yaşanan artçı sarsıntıları, “Erdoğan’a teşekkür edilmemesi” nedeniyle gerçekleştiğini savunduğu için her makama layık bu arkadaş. Burası Türkiye hiçbir şeye şaşırmamak gerekir.

İlgili Makaleler