Gündem

Şehidin rütbesi olur mu, olmaz mı?

Şehidin rütbesi olur mu, olmaz mı?

Sevgili okurlarım silahlı kuvvetlerimizin Irak’ın kuzeyinde başlattığı Pençe-Kilit Operasyonunda bu hafta iki kahraman askerimiz hayatlarını kaybederek şehit oldu.

Şehit Üsteğmen Ömer Delibaş…

Şehit Teğmen Kaan Kanlıkuyu…

İki kahraman askerimize de Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve sevenlerine sabırlar diliyorum.

***

Bundan birkaç yıl önce. Tam olarak tarihini vereyim, 23 Eylül 2019 tarihinde, Irak kuzeyinde PKK’lı bölücü teröristler tarafından önceden yerleştirilen el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu Değirmendere’ye de ateş düşmüştü. Değirmendereli İsmail Tantürk ve Semiha Tantürk çiftinin oğulları genç, dünya yakışıklısı Astsubay Volkan Tantürk şehit düştü. Cenazesine katıldık, törenle gözyaşları içinde toprağa verildi.

19

Aradan birkaç gün geçtikten sonra yerel medyada şehidimizin adının mezun olduğu Gölcük Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne verilmesinin teklif edildiği, valilik tarafından onaylandıktan sonra gerçekleştirileceği konusundabir habere rastladım. Çok da güzel bir haberdi. Şehidimizin adı mezun okula verilecek, adı yaşatılacaktı. Kederli ailesi ve yakınları için bir nebze de olsa acısını hafifleten güzel bir jest olarak değerlendirdim haberi. Aradan bir süre geçtikten sonra demek ki teklif onaylanmış ki, düzenlenen törenle okulun tabelası değiştirildi ve “Şehit Volkan Tantürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” oldu. Tabela değiştirilme törenine katılmadığım için medyadan takip edince gördüm tabela okula asılmıştı. Yerel gazetelerde törenin fotoğrafını görünce “Bir eksik var bu fotoğrafta, bu tabelada” diye düşündüm. Neden şehidimizin rütbesi yoktu tabelada.

20

Eski arkadaşım, kadim dostum Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği TEMAD Gölcük Şube Başkanı Bekir Tülü ile sohbetimiz esnasında şehidimiz Volkan Tantürk’ün adının okuluna verilmesi olayını da konuştuk. Bekir başkan şehidin rütbesinin neden yazılmadığını yetkililerle konuşacağını söyledi. Aradan birkaç gün geçtikten sonra bana dönüş yaparak “Şehitlik en büyük rütbedir, şehidin rütbesi olmaz” şeklinde cevap aldığını belirtti. Kuşkusuz doğru bir yorum, tabii ki inancımıza göre şehitlik en büyük mertebe, en büyük rütbe.

21

Ama birçok okulda, parkta, üst geçitte isimleri verilen şehitlerin rütbeleri de yazılıydı. Mesela gerek ilçemizde, gerek ilimizde, gerekse ülkemizdeki şehit adı verilen tesislerden birkaçı…

Kavaklı Şehit Onbaşı Adem Başoğlu Ortaokulu,

Kozluk Mahallesi’nde Şehit Ütğm. Hasan Tanrıverdi Parkı,

Yahya Kaptan’da Şehit Polis Recep Topaloğlu Spor Salonu,

Şehit Üsteğmen Selçuk Esedoğlu Anadolu Lisesi,

Şehit Üsteğmen Aydın Aydoğmuş İlköğretim Okulu,

Şehit Yüzbaşı Hayati Gültekin Parkı,

Şehit Binbaşı Yavuz Başayar Parkı,

Şehit Binbaşı Cengiz Toytunç Caddesi,

Şehit Onbaşı Ramazan Çakır Parkı

Şehit Binbaşı Deniz Akdeniz üst geçidi

Şehit Teğmen Kamuran Ablak üst geçidi

Bunlar gibi daha birçok örnek var ki, yazmaya kalksam sayfalar yetmez.

Acaba tabelalardaki rütbe yazmama konusunda yeni bir karar mı alındı diye araştırırken geçen hafta yapılan bir tören haberine rastladım.

Gölcük Hisareyn’de yapılan bir parka düzenlenen törenle “Özel Harekât Polis Memuru Mustafa Yavaş” adı verilmiş. Şehidimizin adı doğup büyüdüğü mahallesindeki parkta yaşatılacak.

Bu isimlerini yazdığım tüm şehitlerimize bir kere daha Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabırlar diliyorum. Hepsi bizim şehitlerimiz, vatan için, millet için canlarını verdiler.

“Yukarıda isimlerini yazdığım şehitlerin adının neden tesislere verildi?” demiyorum. Tabii ki en doğal hakları keşke anlamsız isimler verilen, ya da isim bulunamayıp numara verilen sokakların hepsine şehitlerimizin isimleri verilse.

Demek istediğim şehitlerin isimlerin önüne polis memuru, piyade er, uzman onbaşı, uzman çavuş, teğmen, üsteğmen, yüzbaşı, binbaşı gibi rütbeleri yazılırken neden “Şehit Volkan Tantürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” yazıyor tabelaya da “Şehit Astsubay Volkan Tantürk” diye yazılmıyor. Yazmaması, içinde onurla görev yaptığı astsubaylar zümresinin yok sayılması eminim ki rahmetli şehidimiz Volkan Tantürk’ün kemiklerini de sızlatıyordur.

Diğerlerinin rütbeleri yazılmasın demiyorum ama şehit olan astsubayın adının önüne de rütbesinin yazılmasının gerektiğini söylüyorum. Bu ayırımcılığın makul ve mantıklı bir sebebinin olmadığını düşünüyorum, var diyen açıklasın, ispatlasın da inanalım.

Siz bu yazıyı okuduğunuz sırada ben Ulusal Egemenlik Bayramında Atam’a saygılarımı sunmak üzere Ankara’da olacağım. Hepinizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum.

İlgili Makaleler