Allah kazadan korusun
Sevgili okurlarım dilimizde güzel bir dilek vardır. Yukarıdaki başlıkta yazdığım gibi…
Allah kazadan korusun
Sevgili okurlarım dilimizde güzel bir dilek vardır. Yukarıdaki başlıkta yazdığım gibi…
“Allah kazadan korusun” deriz.
Yeni bir araba alana da böyle deriz. Bir yolculuğa çıkana da aynı temenniyi söyleriz. Kazasız belasız gitsin tekrar evine yuvasına dönsün diye.
Bazı kazalar insanın elinde olmayan olaylardan meydana gelir. Mesela televizyonda izlemiştim bir kaza sahnesini. Kamyonun tekerleği fırlıyor yerinden. Süratle zıplaya zıplaya gidiyor, aradaki bariyeri de aşarak karşı şeritte kendi yolundan giden otomobilin üzerine düşerek içindekileri öldürüyor. Bu bir kaza. Ne kamyon şoförünün bir kabahati var, ne de ölen zavallı insanların bir kabahati var. Buna benzer kazalar oluyor tabii, yapılacak bir şey yok. Yolda giden insanın üzerine yıldırım düşüp hayatını kaybetmesi gibi kazalar da olabiliyor.
Ama bazı kazalar var ki insanların ihmalkarlığından, tedbirsizliğinden meydana geliyor. Mesela trafikte hatalı sollamalar genelde kazaya sebep olup ölümle ya da yaralanmalarla sonuçlanıyor. Mesela frenleri bozuk bir araçla yola çıkan şoföre ne kadar “Allah kazadan korusun” desek de bir işe yaramaz, o kazaya davetiye çıkarmıştır çünkü.
Bu hafta televizyonda haberleri izlerken bir kaza olayı dile getirildi.
Haber özetle şöyleydi “Marmaray’da feci ölüm: Raylarda çalışma yapan işçi hayatını kaybetti. İstanbul Zeytinburnu’nda raylarda çalışma yapan Vedat Güçtekin adlı işçi Marmaray’ın çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Feci kaza, Gebze- Halkalı arasında sefer yapan Marmaray’ın, Kazlıçeşme ile Yenimahalle durakları arasında saat 11.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, TCDD’ye bağlı çalışan 3 işçi, rayların üzerinde çalışma yaptığı sırada, makinist işçileri fark edip siren çalmaya başladı. Kaçmaya çalışan 3 işçiden 2’si kaçmayı başarırken 26 yaşındaki Vedat Güçtekin kendisini kurtaramadı. Güçtekin, Marmaray’ın çarpmasıyla rayların kenarında bulunan demir levhaya çarparak olay yerinde hayatını kaybetti.”
Televizyonda bu haberi izledikten sonra bu yazıyı yazmak için birkaç gazeteden olayın detaylarını öğrenmek istedim. Bir gazete habere “Marmaray’da feci ölüm” diye başlık atmış, bir gazete “Marmaray’da feci kaza” diye başlık atmış, birisi “Marmaray’ın çarptığı işçi öldü” demiş, birisi “Marmaray’da iş kazası” demiş, birkaç gazete “Marmaray’da iş cinayeti” şeklinde başlıklarla duyurmuşlar olayı.
Bence olayı en doğru şekilde veren başlık “İş cinayeti” olmalıdır. Çünkü yukarıdaki örnekte söylediğim gibi freni bozuk araçla yola çıkan araç nasıl ki kazaya davetiye çıkarıyorsa bu olay da aynen öyle bence.
Seferlerin kaç dakika arayla yapılacağı belli değil midir? Tabii ki bellidir. Google’ye bakan herkes görebilir. 15 dakika arayla yapılıyor seferler. Ayrıca seferler sabah 06.00’da başlıyor, gece 00.30’da bitiyor.
Uzun süreli bir çalışma yapılacaksa neden seferleri n olmadığı gece saatlerinde yapılmaz?
O işçileri o saatte rayların üzerinde çalışma yapmaya kim göndermiştir?
Kaza denen bu tür cinayetlerde neden kimseye hesap sorulmaz, neden bir sorumlu aranmaz? Anlamak mümkün değil.
Olaydan sonra Marmaray’ın Twitter hesabından, “Üzücü bir olay nedeniyle seferlerimiz gerçekleştirilememektedir” paylaşımı yapılmış. Daha sonra bu paylaşım silinerek “Teknik bir sebeple Marmaray trenleri Kazlıçeşme – Ataköy arası tek yoldan işletilmekte, seferler bu nedenle gecikmeli olarak yapılmaktadır“ şeklinde paylaşım yapılmış.
Teknik sebepmiş. Olayda hayatını kaybeden işçinin resmini gördüm 26 gencecik aslan gibi bir delikanlı. Yok yere hayatını kaybetti, gençliğini yaşayamadan göçtü gitti. Geride gözüyaşlı annesini babasını bıraktı. Allahtan rahmet kederli ailesine sabırlar diliyorum.
Ama insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı diyorum.
