Spor mu, savaş mı?

Spor mu, savaş mı?

Yurdumuzda geçen haftaya damgasını vuran savaş, Trabzonspor-Fenerbahçe maçından sonra çıkan olaylardı.

Evet, savaş sözcüğünü özellikle seçerek kullandım. Çünkü yaşanan olayların görüntülerini görünce insanın aklına savaş sözcüğü geliyor.

Maçın son düdüğünün çalmasından sonra tribünlerden yüzlerce kişi sahaya atladı. Fotoğraflara bakınca en az yüz kişinin sahada olduğunu gördüm. Sahanın köşesindeki korner bayrağının direğini söküp rakip futbolculara saldırmayı savaştan başka hangi kelimeyle anlatabilirim ki?

Bu görüntüleri görünce Pazar gecesi bu yazıyı yazmayı düşündüm ama bakalım sonunda neler olacak, kimler neler diyecek diye birkaç gün bekledim ancak şimdi yazıyorum.

Şimdi gelelim kimler, neler söylemiş, neler paylaşmışa.

Sosyal medya ortamında en az maçta sahaya atlayan taraftarlar kadar fanatik oldukları belli olan taraftar grubu var ki; olaylara bahane bulmaya, mazeret uydurmaya kalkıyorlar. Efendim neymiş? Fenerbahçeli futbolcular maçtan sonra sahanın ortasında sevinç gösterisi yapmışlar da taraftarları tahrik etmişler. Mazeret mi şimdi bu? Bir televizyon kanalında ekranı yarıya bölüp Fenerbahçeli futbolcuların sevinç kutlamasını gösterdi. Ekranın diğer yarısında da kaderin cilvesine bakın ki bu sezonun ilk yarısında 2023 Kasım ayında Trabzonspor İstanbul’da Fenerbahçe’yi aynı skorla 2-3 yenmiş, Trabzonlu futbolcular sahanın ortasında kolbastı oynuyorlar. Yani bir sevinç gösterisi bu tür olaylara mazeret olamaz.

Söylenenlere gelince… Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, maçta yaşanan olaylara ilişkin de, “Devre arası ve maç sonuyla ilgili üzüntülüyüm. Devre arası İsmail hocaya da söyledim, lütfen sağduyulu olalım dedim. Ben sadece PFDK ne gibi kararlar verecek onu merak ediyorum. Biz de zarar göreceğiz rakip de görecek herhalde” şeklinde konuştu. Abdullah hoca “Üzüntülüyüm” diyor ama saldırılar karşısında kendilerini korumaya çalışan Fenerbahçeli futbolcuların da ceza alması konusunda adeta Federasyona bir gönderme yapıyor.

Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan “Hiç kimse Trabzonspor’un şerefli taraftarını dünkü olayların önüne meze etmeye kalkışmasın! Buna asla izin vermeyeceğiz” demiş. Ne mezesi başkan bey, ne mezesi? Kulüp başkanları o kentin sevilen insanlarıdır genelde. Maç içinde sahaya yabancı maddeler atılırken Protokol Tribününde oturup tiyatro izler gibi maç izleyemeye hakkın yok senin. Yabancı maddelerin atıldığını görünce hemen mikrofonu eline alıp “Kulüp başkanı olarak taraftarlarımıza sesleniyorum, sahaya yabancı madde atmayın. Ceza alırız, sahamız kapanır, taraftarsız oynarız. Kulübümüze zarar vermeyin” şeklinde bir uyarı yapsaydı inanın bana olaylar bu seviyeye gelmezdi.

Trabzonspor şu anda ligde üçüncü durumda. En yakın rakibi Beşiktaş bu hafta Antalyaspor’a yenildi. Trabzonspor ilk dört sırayı neredeyse garantilemiş durumda. Yani stressiz bir maç olması gerek onlar için. Peki, Fenerbahçe maçı Trabzon için neden bu kadar önem kazandı?

Bence olayların bu kadar tırmanmasının bir değil, birçok sebebi var. Mesela 2012 yılında zamanın Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, Fenerbahçe maçıyla ilgili “Rakip sahamızdan 3 puanla çıkarsa bir yıkım olur, dünyanın sonuna benzeyen bir şey olur” demişti. Aklı başında olması gereken Başkan böyle bir söz söylerse 17-18 yaşındaki fanatik taraftar da sahaya atlar.

Gelelim ihmaller zincirine… Stada girişte yapılan aramada ceplerdeki bozuk madeni paralardan tutun da tükenmez kaleme, çakmağa kadar her şeyleri alınan insanlar nasıl demir parçaları, havai fişekleri

stada sokabiliyorlar? Sahaya atlayan birisi tanınmamak için suratına maske takmıştı, elinde bıçak olduğu belirlenmiş. Ya bir insan hayatını kaybetseydi hesabını kim verecekti?

Puan durumuna göre Trabzonspor için rahat bir maç olarak görünmesine rağmen 10-12 sene öncesinden başlayan kışkırtmalarla hep gergin geçmesi beklenen maça neden hakem olarak Halil Umut Meler atandı? Ankaragücü Başkanı tarafından yumruklanmıştı Meler. Üst düzey bir hakem olarak nitelendirilmesine rağmen ruh halinin, psikolojisinin bu maçı yönetmek için uygun olup olmadığı düşünmemiş.

Olayların sonunda saha içine atlayan 12 kişi tutuklanmış. Fotoğraflardan en az 100 kişi olduğu belli olan saha içindeki insanları her yeri kamera ile donatılan statta neden tamamı teşhis edilemiyor?

Olay hakkında Futbol Federasyonu yaptığı açıklamada şunları dile getirmiş:

“Olaylarla ilgili; temsilcilerimiz ve devlet yetkililerimiz ile iletişim halindeyiz. Dostluk, barış ve kardeşlik oyunu olan futbolda yaşananlar asla kabul edilemez. Bu olayların tekrarlanmaması için soruşturmalar tamamlandıktan sonra olayların sorumluları ile ilgili gerekli cezai müeyyide uygulanacağından kimsenin şüphesi olmasın” denmiş. Klişe bir söz. Asla kabul edilemez, tekrarlanmaması için gerekeni yapacağız, edeceğiz.

Bekleyip göreceğiz neler yapacaklar, ne tedbirler alacaklar. Hakem yumruklayan kulüp başkanı olayından sonra da bu olay son olsun falan dendi ama son olacak gibi değil.

Bence yakın zamanda seçim var diye iki hafta hiç ses çıkmayacak federasyondan. İnceliyoruz, araştırıyoruz gibi sözlerle geçiştirecekler.

Ama Fenerbahçe kulübünden yapılan açıklamada 2 Nisan’da olağanüstü genel kurulu toplayıp gerekirse ligden çekilmenin görüşüleceği açıklandı. Bence de eğer mümkünse çekilinsin. Belki bu çekilme olayı bir milat olur da gerekli önlemler alınır diye düşünüyorum