Ekonomi

Ar damarı çatlayınca tıp çaresiz kalıyor

Bu toplantıdan çıkacak sonucu bekliyordu tüm halkızım. Özellikle de emekliler bu toplantıdan bir müjde çıkar mı diyerek ümitle beklediler.

Ar damarı çatlayınca tıp çaresiz kalıyor

Sevgili okurlarım, bu hafta kabine toplantısı yapıldı. Bu toplantıdan çıkacak sonucu bekliyordu tüm halkızım. Özellikle de emekliler bu toplantıdan bir müjde çıkar mı diyerek ümitle beklediler. Kabine toplantısı sonunda açıklama yapıldı doğal olarak. Tüm emekliler de ekranların başında yer aldılar müjdeli bir haber çıkmasını bekleyerek.

Kabine toplantısından emeklilerin maaşlarında bir iyileştirme çıkmadı ama iktidar pardisinin seçimlerdeki vaatleri olan gençlere cep telefonu ve bilgisayar desteği çıktı. Aynen şöyleydi: Örgün öğretimdeki gençlerimize piyasa satış fiyatı 9.500 lirayı geçmeyen cep telefonları ve bilgisayarlar için 5.500 lira cihaz desteği vereceğiz. Bir hatla sınırlı olmak üzere 12 ay boyunca 10 GB kota tanıyoruz. Gençlerimiz bu haklarını üç şebeke operatörlerinin üzerinden kullanabilecekler. Üniversiteli gençlerimizin tekloloji ve bilgiye erişimini artıracağız.

Evet, başka bir işte çalışarak Açık Öğretim Fakültesinde eğitim gören öğrenciler hariç tutularak örgün öğretimdeki gençlere verilmiş piyasa değeri 9.500 lirayı geçmeyen cep telefonları için destek.

Şimdi bu yazıyı buraya kadar okuyunca “Bu fiyata cep telefonu mu var?” diye sorduğunu duyar gibiyim. Yazıyı yazmadan önce araştırayım bu fiyata telefon var mı diye düşünmüştüm ama vaz geçtim. Bu fiyata telefon mu var sorusunun cevabı başka bir yazı konusu, bugün ben bu konuyu yazmayacağım.

Evet, emeklilerimiz müjde beklerken artık ne kadar müjdeyse gençlere müjde geldi. Emekliler de amiyane tabiri ile “avuçlarını yalamak” durumunda kaldı. Onlara yılbaşına kadar sabretmek düştü.

Ben kabine toplantısından çıkan sonuçları dinlerken bunları düşünüyordum ki başka bir haber adeta tüylerimi diken diken etti. Sakarya Milletvekili Lütfi Bayraktar, bir toplantıda yaptığı konuşmada Milletvekillerinin 73 bin 379 TL olduğuna, her masrafının da maaşlarından karşılandığını belirterek şunları söylemiş:

19

“Rabbime hamdolsun fındığımız var. Arka planda bir miktar birikimimiz var. Vesaire yoksa bu maaşlarla vekillerin çalışma yapabilme imkanı yok ya. Az demiyorum, ya çok iyi para ama, yapılan işe göre bunu yapma imkanın yok. Peki niye tartışılıyor bu konu? Muhtemelen vekillerin özgür olmasını istemiyor arkadaşlar ya.”

20

Her türlü masraflarının da devlet tarafından, yani sizin, benim vergilerimle karşılandığı halde 73 bin TL maaş alan bu milletvekili aslında yasaya uygun olmayan, etik de olmayan bir şekilde Yönetim Kurulu Başkanı olduğu FİSKOBİRLİK’ten de 57 bin TL maaş aldığı ortaya çıktı.

21

Ayda 130 bin lira maaş alan milletvekili Bayraktar “Az demiyorum çok iyi para ama yapılan işe göre bunu yapmanın imkanı yok” diyor. Okuduğunu anlayan bir vatandaş olarak benim bu cümleden anladığım “maaş iyi ama yapılan iş çok zor, çok ağır olduğu için bu işi yapmanın imkanı yok” demek istemiş sayın milletvekili Bayraktar.

Milletvekilinin bu açıklamasını okuyup yazı yazmak için bilgisayar başına geçince işin ne kadar ağır olduğunu merak ederek önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çalışma programını inceledim. Her yıl 1 Ekim tarihinde açılan TBMM 1 Temmuz tarihine kadar çalışıyor. Yani senede 9 ay çalışıyor, 3 ay tatil yapıyor TBBB’de görevli milletvekilleri. Meclisin açık olduğu zamanlarda da her haftanın Salı-Çarşamba-Perşembe günleri 14.00 – 21.00 saatleri arasında

çalışma yapılıyor genel kurulda. Bu işin ne kadar ağır, ne kadar zor olduğunu her türlü masrafların karşılanmasından sonra ayda 73 bin TL maaş için bu zorlu çalışma yapılır mı diye bir yorum yapmayacağm, bu konudaki yorumları size bırakıyorum sevgili okurlarım.

Bu yazıyı yazan ben, bu yazıyı okuyan sizlerden birçoğu hepimiz emekliyiz. Ben de emekli maaşımla geçinmeye çalışıyorum. Bu enflasyon ortamında alacağm en küçük herhangi bir şeyi bile 2-3 market dolaştıktan sonra en hesaplısının hangisi olduğuna karar vererek alıyorum. Ama inanın bana maaşımın az olduğundan, geçim zorluklarından bahsetmekten utanıyorum çoğu zaman. Çünkü benim aldığım maaşın çok azı, hatta yarısı kadar maaşla geçinmek zorunda kalan birçok emekli vatandaşımız var. Onların yanında ben geçim zorluğundan bahsetmeye utanıyorum, ar ediyorum.

Ben utanıyorum ama ayda toplam 130 bin lira maaş alan milletvekili “Yapılan işe göre bu işi yapmanın imkanı yok” diyor. Soruyorum kendisine milletvekilliğine aday olurken kaç lira maaş alacağını, ne iş yapacağını bilmiyor muydu? Ya da kendisini zorla mı milletvekili yaptılar? Önce aday adayı oldu, sonra sıralamaya girmek için yarıştı. Sıralamaya girdikten sonra pek fazla yarışmasına gerek olmamıştır herhalde zaten birinci sıradaymış doğal olarak seçildi. Ama ben kendimden az maaş olanları düşünerek maaşımın azlığından şikayet etmeye utanırken bu ayın milletvekili neden hiç utanmaz? Neden hiç ar etmez?

Ar damarı mı çatladı bu tip insanların? Doğuştan mı ar damarları çatlaktı, yoksa vekil seçildikten sonra mı çatladı?

Ar damarı çatlayınca maalesef tıp çaresiz kalıyor, onarılamıyor.

İlgili Makaleler