Yaşam

 DEVLETİN ÇOOCUKLARI MAĞDUR

Çalışan çocuk ve gençlerin halk diliyle Yetim öksüz kimsesizlerin başına gelen talihsiz olaylar karşısında seyirci olarak izlemekteyiz.

Devletin Çoocukları Mağdur Halen Mağduriyetleri devam etmektedir.

Kendimi uzun uzun anlatmak ve susmak arasında gidip geliyorum çoğu zaman.

Hiçbir zaman hissettiklerimi tam anlamıyla anlatamayacağımı, anlatsam da anlaşılmayacağımı bildiğimden susmayı tercih ediyorum.

Yazı yazıp siliyorum hep, cümlelerimi toparlayamıyorum. Bir şeyler yolunda değil ama inatla her şey yolundaymış gibi davranıyorum. Çünkü kanser tedavisi görüyorum aklıma devleti çocukları geliyor;

Devlet korumasında kalan veya kurum kuruluşlarda çalışan çocuk ve gençlerin halk diliyle Yetim öksüz kimsesizlerin başına gelen talihsiz olaylar karşısında seyirci olarak izlemekteyiz.

Özel çocuklar ve gençler olduğunun farkında değiller bu nedenle çocuklarımız kendilerine fiziksel ve duygusal aç…

DEVLETİN ÇOOCUKLARI MAĞDUR;

19

(Aile olmamış bir Aile Bakanlığımız var.?)

20

Halen Mağduriyetleri devam etmektedir.

21

Kendimi uzun uzun anlatmak ve susmak arasında gidip geliyorum çoğu zaman.

Hiçbir zaman hissettiklerimi tam anlamıyla anlatamayacağımı, anlatsam da anlaşılmayacağımı bildiğimden susmayı tercih ediyorum.

Atatürk diyor ki; “Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir” değimiyle, Ailesi olmak zorundadır.

Yazı yazıp siliyorum hep, cümlelerimi toparlayamıyorum. Bir şeyler yolunda değil ama inatla her şey yolundaymış gibi davranıyorum. Çünkü kanser tedavisi görüyorum aklıma koruma altında ki devletin yetim öksüz kimsesiz ve mağdur çocukları geliyor.

Devlet korumasında kalan veya kurum kuruluşlarda çalışan çocuk ve gençlerin halk diliyle Yetim öksüz kimsesizlerin başına gelen talihsiz olaylar karşısında bizler gibi Aile Bakanlığı çocuk hizmetleri Genel müdürlüğü de  seyirci olarak beraber izlemekteyiz.

Devlet korumasında hizmet eden personel Yetiştirme Yurtlarında yuvalarda kalan Özel çocuklar ve gençler olduğunun farkında değiller bu nedenle çocuklarımız kendilerine fiziksel ve duygusal açıdan intihar edenleri sıkıntı yaşayanların soronlarının çözümü noktasında araştıracak veya yol gösterecek çocuklarımızı savunacak koruyacak hiçbir kurum kuruluş yok.

Öncelikle çocuklarımıza;

“Balık yedireceklerine balık tutmalarını öğretilmelidir.”

Çocuklarımıza kurum ve kuruluşların personeli büyük zarar veriyorlar. Çocuk Hizmetleri il müdürlüğü tarafından düzenlenmesi gereken (A) formu düzenlenmeyen koruma kararını liyakatsiz kişiler tarafından haksız yere kaldırılıyor.

Çocuklarımız, Çalıştığı Kurumlarda uğradıkları mobbing sayesinde ve İstinaf mahkemelerinin çocuklarımızın aleyine verdikleri 3 yıl ve 15 yıl arasında çalışan gençler kararlarla da işten çıkarılıyor. Gün geçtikçe sayı artmaktadır.

Çocuk hizmetleri Genel Müdürlüğün de çalışanlar ise sorunları bildikleri halde duyarsız kalışları dikkate alınmaması bizleri derinden çok üzmektedir.

Hâlbuki çocuk hizmetlerinin proje dâhilinde sorun çözülür. Çözüm yeri olduğu sorun üretme yerinin olmadığını bilmeleri gerekir maalesef kulakları kapalı gözler görmez olmuşlar.

“Yurt Ay Der genel Merkezi”  Olarak sorunları çözme noktasın da bizler hazırız. Bizlerin hazırladığı projeyi kabul etsinler Yeter ki çocuklarımız gençlerimiz ağlamasın.

Taşın altına elini koymaktan korkan kişiler sorunların maalesef kaynağını araştırmıyorlar. Araştırsalar da çözüm üretmiyorlar.

Maalesef son zamanlarda diyanet le yapılan sözleşme veya protokole göre çocuklar abla ve ağabeyleri tarafından yönlendiriliyor yetiştiriliyor desem yeridir.  Din hocaların yoğun oluşu nedeniyle çocuklarımızın sorunları çözümü hava da kalıyor. Çözüm arayan çocuklarımız din hocalarının elinde heder olmaya devam ediyor.

Hatta sosyal çalışmacılar ön plana çıkması lazım ama nerde korkularından bu olaylara duyarsız kaldıkları gibi çözüm üretmekte zorlanıyorlar.

Yetiştirme Yurtlarında kalan çocuklar özeldir Eğitim ve bakım içinde bulunan çocuklara daha özel incitmeden sosyal projeler dahilinde topluma kazandırmaları gerekmektedir.

Bazen düşüncelerim arasında kayboluyorum ve bazen de düşünmekten kaçıyorum.

Böyle nereye kadar devam edecek diye kendime sormadan da edemiyorum.

Böyle nereye kadar devam edecek diye sormuyorum artık kendime.

Çünkü Cevabını biliyorum. Çözümü de kolay..!

Sadece bir köşeye çekiliyorum sessizce. İzliyorum buda bizi rahatsız ediyor.

Yolunda gitmeyen ne varsa bir an önce gönlümden son bulsun istiyorum…

Çocukların özel hayatta yüzü gülmelerini istiyorum. Hayata eksi birle başlamasınlar hayatı tanıyarak kurumlara yerleştirilsinler çocukların mağduriyetleri giderilsin…

“Nerde o duyarlı siyasetçiler Bakanlar daha önce özel çocuklara hizmet eden personel, Sayın Valim e.Devlet Bakanım Akın Gönen beyefendiye yatar kalkar her gün dua ederim

İyi ki özel çocuklara 3413 sayılı yasayı hediye etmiş. Emeği geçen tüm duyarlı 1987 -1988 yıllarında hizmet eden Bakanlardan ve personelden Allah cc razı olsun.”

Devlet korumasında kalan çocuklarımız Lüks içinde hizmet verilmektedir.  Lüks yaşantı 18 yaşından sonra hüsrana uğrayan çocuklarımız psikolojik sorunlar yaşamaya başlıyor. Hayatı tanımadan sosyal hayata atılıyorlar bunda da birçok sıkıntı çekiyorlar   (İşten atılmalar, mobbing ve intiharlar vb) olumsuz yaşamaya dönüyor. Buda bizleri derinden üzmektedir.

Yolunda gitmeyen ne varsa bir an önce son bulsun..

“Damdan düşenin halini damdan düşen anlar misali”

Saygılarımla

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir