Eski Türkiye’den, yeni Türkiye’ye…
Meclis toplantılarında konuşurken ve birbirlerine muhalefet ederken de belli bir seviyede ve saygıda kusur etmeden konuşurlardı.
Eski Türkiye’den, yeni Türkiye’ye…
Zaman zaman siyasiler “Gençlere eski Türkiye’yi anlatın” diyorlar biliyorsunuz sevgili olurlarım. Ben de yaşı ilerlemiş bir vatandaş olarak bu tavsiyeye uyarak gençlere “Eski Türkiye’yi” anlatmak istiyorum bugünkü yazımda. Genç okurlarım da bilsin istiyorum eski Türkiye’yi.
Mesela, eski Türkiye’de biz yakın akrabalarımızın düğünlerine gidince “bilezik” takardık. Arkadaşlarımızın, komşularımızın ve uzak akrabalarımızın düğünlerinde de mutlaka “çeyrek altın” takardık.
Mesela, eski Türkiye’de biz patatesi, soğanı çuvalla alırdık.
Mesela, eski Türkiye’de biz zeytinyağını ve çiçekyağını şimdiki gibi bir veya iki litre değil en az beş litre alırdık.
Mesela, eski Türkiye’de yerli yayım Anadol veya Murat 124 araç benzin istasyonuna yanaşınca oradaki görevliye “Fulle evladım” derdi.
Mesela, eski Türkiye’de bir ilde, bir ilçede, bir beldede ağzı laf yapan, oturmasını, kalkmasını, konuşmasını bilen, o çevrede hatırı sayılır insanları vardı, onlara o yörenin eşrafı denirdi. İlçelerin, illerin belediye meclisinde genelde o yörelerin eşrafları bulunurdu. Meclis toplantılarında konuşurken ve birbirlerine muhalefet ederken de belli bir seviyede ve saygıda kusur etmeden konuşurlardı.
İlimiz geçen hafta ulusal basında, gazetelerde ve televizyonlarda ilimizdeki bir olay konuşuldu. İzmit Belediyesi bir Meclis üyesinin kameralar önünde sokakta kendini yere atıp yuvarlandığını televizyon kameralarında gördü bütün ülke. Bazı kanallar “Tiyatro oyuncularına taş çıkarttı” dediler, bazı kanallar “Oyunculukta Oscar ödülüne layık başarı gösterdi” diye alay ettiler.
Önce partisinin il başkanı disiplin süreci başlatıldığını açıkladı.
Daha sonra da Meclis Üyesi İbrahim Efe görevinden ve partisinden istifa ettiğini sosyal medya üzerinden duyurdu. Yaptığı paylaşımda şunları dile getirdi:
“Herkes sonuca baktı. Sebebi kimse sormadı, olsun varsın sormasınlar. Arsızlık etmedim, yüzsüzlük etmedim, hırsızlık yapmadım. Sevgili dostlarımızın yüzünü yere düşürecek hiçbir işin içinde olmadım. Bölge, parti, etnik köken gözetmeksizin herkesin iyi ve kötü gününde her haline ve her şeyine rağmen zaman mefhumu gözetmeden her şartta hizmet ettim. Her zaman olduğu gibi vatandaşımıza hizmet adına gelişen bir olayda anlık öfke kontrolüne yenik düştüm. Düşürüldüm. Sonrasında gelişen olaylar şahsıma özellikle ailemi hakikaten çok etkiledi. Bizim de insan olduğumuzu unutulduğu, hislerimiz, duygularımızı hiçe sayıldığı kamuoyunda bu denli linç girişiminin yapılması bizi derinden yaraladı. Yaşanan olaylar bizleri asla yolumuzdan döndüremez. Kimseye kırgın ya da kızgın değilim ama süreçte duruş gösteren dost ve arkadaşlarımıza ayrıca teşekkür ederim. Ne kadar gariptir başka başka videoların yayınlandığı konular bile bu kadar gündem olmadı. Bu sebeple; ailemin ve partimin daha fazla zarar görmemesi adına İzmit Belediyesi meclis üyeliğinden ve gönül verdiğim partimden istifa ediyorum.”
Açıklamasında özetle hisleri, duyguları olduğunu, anlık öfke kontrolüne yenik düştüğünü belirtmiş. İnsana “hislerine hakim olamıyorsan, öfkeni kontrol edemiyorsan siyaset yapma” derler.
Ama ben İbrahim Efe’nin asfaltta takla atmak gibi saçma bir hareket yapmasına rağmen olayların sonunda çok düzgün ve doğru bir hareket yaptığına inanıyorum.
Bu konuda İbrahim Efe’yi kutluyor, kendisini tebrik ediyorum.
Şimdi “Neden kutluyorsun, neden tebrik ediyorsun takla atan adamı?” diye düşünüyor, merak ediyor olmalısınız sevgili okurlarım. Sizleri daha fazla merak ettirmeden hemen tebrik etme nedenimi açıklayayım.
Yazımın başında eski Türkiye’de neler olduğuna ait birkaç madde yazmıştım ya. Bir madde daha yazayım. Eski Türkiye’de bazı uygunsuz hareketler yapan kamu görevlileri istifa ederlerdi.
Son zamanlarda;
Oğullarının yatak odalarında para sayma makineleri bulunan bakanlar da istifa etmedi.
Kocasının şirketinden kendi bakanlığına fahiş fiyatla malzeme alan Bakan da istifa etmedi.
Hediye olarak yüzbinlerce dolarlık kol saati alan Bakan da istifa etmedi.
Evinde ayakkabı kutusunda dolarlar bulunan Genel Müdür de istifa etmedi.
Yani özet olarak istifa diye bir olay söz konusu olmuyordu yeni Türkiye’de.
İbrahim Efe istifa ederek onurlu bir davranış sergileyip, bazılarına da istifa diye bir işlemin olduğunu hatırlattığı için kendisini kutluyor, tebrik ediyorum.
