Fanatik, fenatik, çok fena-tik…
Bu hafta sonunun pazar gününde hava da güzel olunca maça gideyim diye düşündüm.
Fanatik, fenatik, çok fena-tik…
Bu hafta sonunun pazar gününde hava da güzel olunca maça gideyim diye düşündüm. Bu sezon hiç Gölcükspor’un maçına gitmemiştim. Bölgesel Amatör Lig 2. Grup’ta mücadele eden Gölcükspor ilimizin diğer temsilcisi Gebzespor’u misafir edecekti. Gebzespor grupta lider durumdaydı, Gölcükspor ise orta sıralarda 9. sırada mücadele ediyordu.
Gölcük çarşıdan bindiğim otobüs maçtan yaklaşık yarım saat kadar önce bizi stadın önüne kadar getirdi.
Basın Tribününde eski dostlar, genç spor muhabiri arkadaşlarla selamlaşıp kucaklaştıktan sonra maçın başlamasını bekledik.
Bir süre sonra maç başladı. Karşılıklı ataklarla maç ortada devam ediyordu. Birinci yarının sonlarına doğru bir itiş kakış sırasında tam da bizim olduğumuz tribünün yakınında Gölcüksporlu bir futbolcu rakibine bir darbe yaptı. Hakem de yakınındaydı zaten olayın. Doğal olarak kırmızı kartını çıkararak Gölcüksporlu futbolcuyu oyundan attı. Bundan sonra Gölcükspor 10 kişi olarak mücadele etti. Maçın ikinci yarısında Gölcükspor bir gol attı ve maç bu sonuçla bitti. Maç içinde Gebzespor futbolcuları hakeme itiraz ettikleri yetmezmiş gibi bir de yedek kulübesindeki futbolcular ve yöneticiler devamlı hakeme itiraz ediyorlardı. Kulübedeki bir futbolcu ve yönetici de hakemden sarı kart gördü.
Tribünün sol tarafında her zaman olduğu gibi misafir takıma ayrılmıştı. Oyun içinde yaptığı bir hareket zaten normal olarak kırmızı kartla cezalandırılmıştı ama istenmeyen olayların fitili bu dakikadan sonra adeta ateşlenmişti. Gebze Belediyesi’nin tahsis ettiği 4 otobüsle Gölcük’e gelen taraftarların bulunduğu tribünlerden adeta küfürler yağıyordu. Öylesine galiz, öylesine kötü, Gölcük takımına, o da yetmemiş ki tüm Gölcük halkına tam anlamıyla “sinkaflı” küfürler başladı. Maç bu ortamda maç sonuna gelindi. Ben kalabalığa kalmamak için bitiş düdüğünden 5 dakika önce çıktım stattan. Daha sonra Gebzesporlu taraftarlar tribünlerdeki plastik sandalyeleri yerlerinden söküp sahaya fırlatmışlar. Emniyet güçleri biber gazi da sıkarak gerekli önlemleri almış. Ben “Gebzespor tribünlerinden çok galiz küfürler geliyor. Küfür edenler de tam anlamıyla ergen çocuklar. Keşke Gebzespor başkanı bizim tarafta, protokol tribününde oturacağı yerde taraftarlarının yanına gidip onları sakinleştirse” diye düşünmüştüm.
Ertesi gün, yani pazartesi akşamı maç hakkındaki bu yazımı yazmak için bilgisayarı açtığımda Gebzespor Başkanı’nın yerel medyaya verdiği demeci gözüme çarptı. Başkan Resul Tat yaptığı yazılı açıklamada “Bugün Gölcük’de yaşanan olayların baş sorumlusu Gölcük Emniyet Müdürü Veli Şengül’dür. Daha taraftarımızın stada girmeden biber gazı sıktırması, joplatması, plastik mermi kullandırması futbol sahalarına ve kentimize yakışmayan görüntülerin oluşmasına sebebiyet vermiştir. Taraftarımıza terörist TERÖRİST muamelesi yapılarak, kinle orantısız güç kullanılması, Gölcük emniyet müdürünün ayıbıdır. Bu davranışlar önümüze çıkarılmaya çalışılan engeller bizi yolumuzdan asla vazgeçirmeyecektir. Bu kentin tüm yöneticilerini, siyasilerini, bu kentin ortak değerine sahip çıkmaya davet ediyoruz. Bugün takımını yalnız bırakmayan çocuk, kadın, yediden yetmişe tüm taraftarlarımıza ve Eskiçarşı grubumuza teşekkür ediyorum. Biz bu oyuncu grubuna güveniyoruz” demiş.
Resul başkana buradan birebir görgü şahidi olarak diyorum ki, maç öncesinde ve maç esnasında asla biber gazı da sıkılmadı, plastik mermi de kullanılmadı. Maç bittikten sonra senin taraftarların galiz küfürlerine aralıksız devam ederken, tribünlerin koltuklarını sökmeye başladıktan sonra gerçekleşmiş. Olayı çarpıtmaya gerek yok. Taraftarınıza teşekkür edeceğine ‘Biraz sakin olun, daha sakince maç izleyin’ desene be Resul başkan.
Tam ben bunları yazarken açık olan televizyonumda Ankaragücü-Rizespor maçından sonra yaşanan olaylar anlatılmaya başlandı. Maçın son düdüğünden sonra sahaya fırlayan Ankaragücü Başkanı Faruk Koca maçın orta hakemi Halil Umut Meler’in suratına yumruğu patlatıyor. Yumruğun etkisiyle yere düşen hakemi etrafındaki iki kişi de tekmeliyorlar.
Hakem hastanelik oluyor. Gözaltına alınan Başkan Koca “Ben suratına tükürmek için yanına gittim. Tokat atacaktım kendini yere attı” demiş ifadesinde. Hani “Özrü kabahatinden büyük” diye bir deyimimiz var ya dilimizde. Bu söze örnek teşkil ediyor bu söz. Yüzüne tükürmeye gitmiş hakemin yanına. Neyse adı geçen yumruk atan başkan ile tekme atan iki kişi tutuklandı. Hakemin hastanedeki tedavisi devam ediyor.
Daha sonra sosyal medya ortamlarında biraz dolaştım. Bu olay hakkında neler yazılmış diye araştırayım dedim.
Önce yazımın başlığındaki kelimenin sözlük anlamını açıklayayım. Fanatik “Bir dine, bir ideolojiye, bir fikir veya düşünceye, karşı tarafa hak tanımayacak derecede bağlı olan (kimse), bağnaz” anlamına geliyor sözlüklerde.
Sosyal medya ortamında hakem dövme olayına sosyal medya üzerinde tam anlamıyla birer fanatik gibi davranmışlar, yorumlar yapmışlar. Herkes istisnasız bu olayı kınayacak yerde büyük bir kısmı bu olayın muhatabı olmayan bir takımın başkanının adını yazarak olayın sebebi gibi gösterenlere bile rastladım. İçlerinde kıymet verdiğim, sevdiğim, sempati duyduğum arkadaşlarım, dostlarım bile aynı şekilde davranmış. Yapmayın arkadaşlar, her olayda “fanatik” davranmayın.
İğrenç bir olay olan hakeme saldırı olayını kınıyor, bir daha böyle olayların olmamasını diliyorum.
