Eğitim

HEP BİRLİKTE HAREKETE GEÇELİM!

Milli Eğitim Bakanlığı'nın laik ve bilimsel eğitimden uzak, Atatürk ve Cumhuriyeti yok sayan "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" isimli müfredat taslağına karşı sessiz kalmayacağız!

LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİME SAHİP ÇIKMAK İÇİN

HEP BİRLİKTE HAREKETE GEÇELİM!

Milli Eğitim Bakanlığı’nın laik ve bilimsel eğitimden uzak, Atatürk ve Cumhuriyeti yok sayan “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” isimli müfredat taslağına karşı sessiz kalmayacağız!

Bu taslak, eğitim sistemimizi ideolojik bir bakış açısıyla şekillendirme tehdidi taşımakta; bilimsel ve laik eğitimden uzaklaşarak, ezberci ve dogmatik bir eğitim anlayışını teşvik etmektedir.

Taslağa karşıyız çünkü;

Eğitim her bireyin temel hakkıdır ve çocuklar geleceğimizin teminatıdır. Eğitim sistemimiz bilimsel, laik ve eleştirel düşünmeyi teşvik eden bir yapıya sahip olmalıdır. Taslağı sunulan “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” bu temel değerleri tehdit eder niteliktedir.

“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”ni red ediyoruz. Çünkü eğitimin tüm paydaşları ile ortaklaşa yürütülen bir hazırlık süreci yaşanmamıştır. Bu model pilot uygulaması yapılması gerekirken eğitim sistemimizin tümüne uygulanacak şekilde planlanmıştır. Çocuklarımızın ve gençlerimiz çağa uygun bilgi ve becerilerle donatılmasının önünde ciddi bir engel oluşturmuştur. Müfredat değişikliği bir oldu bittiye getirilmemelidir.

19

Müfredat sistemimiz çocuklarımızın ve gençlerimizin ideolojik aşılama aracı olarak kullanılmamalıdır.

20

Müfredat sadeleştirmesi olarak sunulan tablo aslında Atatürk ve Devrimlerinin, Cumhuriyetin, Laikliğin, Bilimin ve Aydınlanmanın ortadan kaldırılması girişimidir.

21

Eğitim-İş olarak, bu taslağın geri çekilmesi için 5 Mayıs 2024 Pazar günü saat 11.00 de şube binamızın önü yürüyüş yolu üzerinde bilgilendirme standı açarak imza kampanyası başlatıyoruz.

Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda laik ve bilimsel eğitimden yana olan, çocuklarına ve geleceğine sahip çıkmak isteyen tüm yurttaşlarımızı kampanyamıza destek olmaya davet ediyoruz.

8 Mayıs 2024 tarihinde, Cumhuriyetin eğitim programının nasıl olması gerektiğine dair çerçeve planımızı ve taslağa ilişkin tespitlerimizi Bakan Yusuf Tekin’e iletmek için Milli Eğitim Bakanlığı’na gidiyoruz.

Unutmayalım, laik ve bilimsel eğitim, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı eğitim, çocuklarımızın en temel haklarından biridir. Bu haktan asla vazgeçmeyeceğiz! Hukuk mücadelesi başlatacak, örgütlü gücümüzden doğan tüm araçları kullanacağız.

Milli Eğitim Bakanlığı Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adı altında yapılacak değişikliklerden önce okullarımızı, çocuklar ve eğitim emekçileri için daha güveli hale getirmelidir. Çocuklarımızı MESEM adı verilen eğitim kurumu ile örgün eğitim dışına çıkararak çocuk işçiliğin önüne geçecek tedbirler almalıdır.

Bir kadrolaşma aracı olarak kullanılan proje okullarına öğretmen atama kılavuzunda objektif ve ölçülebilir kriterler belirleyerek kadrolaşmanın önünü kapatmalı Anayasa da ifadesi bulunan fırsat eşitliği hakkını tüm eğitim emekçilerine tanımalıdır.

Tüm bunların yanında yerelde eğitim emekçilerinin yaşadıkları sorunlarda artarak devam etmektedir. İl Milli Eğitim Müdürlüğü soruşturma sonucunda hukuksuz bir şekilde görev yeri değiştirilen bir üyemiz için bölge idare mahkemesine yapmış olduğumuz itiraz sonucunda dava kazanılmış ve öğretmenimiz göreve iade edilmiştir. İl Milli Eğitim Müdürlüğünden talebimiz bu tür hukuksuz uygulamalardan vazgeçmeleri ve kamu zararına sebep olmamalarıdır. Özellikle son

günlerde üyelerimizden gelen bilgilere göre yasal hakkımız olan ve Milli Eğitim Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinin kararına rağmen muhakkikler iş bırakma eylemine katılan öğretmenlerden savunma alarak baskı ve yıldırma politikası uygulamaya başlamıştır. Maarif Müfettişlerinin olmadığı teftiş becerileri yetersiz okul yöneticileri tarafından yürütülen muhakkik görevi sonucunda yeni hukuksuzlukların temeli atılmaktadır.

Eğitim İş Kocaeli 1 Nolu Şube olarak; Muhakkiklerimizce yürütülen bu soruşturmalarda olmayan bir suçun yaratılmasına göz yummayacağız, sürecin de yakın takipçisi olacağız.

İlimizde birçok okulda eğitim emekçilerine karşı yapılan baskı, yıldırma, mobbing uygulamalarını görmezden gelen, sendika olarak yapmış olduğumuz suç duyuruları ile ilgili iş ve işlemleri yavaşlatan, asıl suçlular korunmaya çalışılırken yasal hakkını kullanan öğretmenlere yapılan bu uygulamayı kabul etmiyoruz.

Eğitim İş olarak; “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”, kadrolaşma aracı olarak kullanılan proje uygulayan okullar yönetmeliğine, Eğitim emekçisine yönelik uygulanan baskı, yıldırma, mobbing, sürgün uygulamalarının karşısında olmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.

                                                                    Sabri Mutlu

Şube Başkanı

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir