Milletimiz neden bu kadar saf?

Milletimiz neden bu kadar saf?

Sevgili okurlarım, haftada üç veya dört yazı yazıyorum. Yazı yazarken birçok konuda araştırmalar yapmak gerekiyor tabii ki. Bu nedenle hemen hemen her gün birkaç saatim bilgisayar başında internet ortamında dolaşarak geçiyor.

Bazen başka bir konuyu araştırırken araştırdığım konuyla ilgisi olmayan bir takım bilgilere de rastladığım oluyor.

Geçer gün yine başka bir konu hakkında bilgi ararken google amcada medyum ilanlarına rastladım. Gözüme ilişince ilgimi çekti biraz okuyayım dedim. Okudukça şaşırdım, şaşırdıkça adeta ağzım açık kaldı. Türkiye’nin her ilinden kadın olsun erkek olsun birçok medyum var. Gerçek bir iş yeri gibi kendilerine site açmışlar, reklamlarını yapıyorlar. Sitelerinin altında da birçok yorumlar var. Hepsi de olumlu yorumlar doğal olarak. İnanılır gibi değil.

Hem kendim bilgi sahibi olmak, hem de sizleri bilgilendirmek için önce sözlüğe baktım, “Ne demek medyumluk?” diye. “Ruhlar alemi ile iletişime geçebildiğini ve ölülerle canlılar arasında iletişim kurabildiğini iddia eden kişi” olarak izah ediliyor medyumluk sözlükte.

İlk olarak hukiken bunun bir suç olmdağı konusu kafama takıldı. Araştırma sonucunda  medyumluk ve büyü dolandırıcılığının “Nitelikli dolandırıcılık” suçu kapsamına girdiğini gördüm. Bu suçun cezası da Türk Ceza Kanunun 158/1a maddesi kapsamına girdiği ve 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ile cezalandırıldığı bilgisine rastladım.

Günümüz hukukundaki yerini öğrendim. Peki dinimiz İslamiyetteki yeri ne idi medyumluğun? O konuyu da Diyanet İşleri Başkanlığı sitesinden öğrendim. Başkanlığın  “Hadislerle İslam” başlıklı metninde medyumlarla ilgili şunlar yazmaktadır: Kahin, falcı, cinci, bakıcı, medyum diye anılan kimselerin cinlerden geleceğe dair haber aldıklarını ileri sürmeleri sadece bir iddiadan ibarettir ve bu yüzden Hz. Peygamber, kahine veya medyuma gitmeyi de, onların sözlerini tasdik etmeyi de yasaklamıştır.

Özet olarak hukukta yasal olarak da yasaklanmış bu olay dinimiz de yasaklamış bu işi. Peki nasıl oluyor da bu kadar aleni faayet gösterebiliyorlar bu insanlar?

Madem yasal olarak suç teşkil ediyor yaptıkları iş neden kolluk kuvvetleri bu kadar aleni yapılan bir faaliyete engel olmuyor?

Ancak cin çıkarma seansı sırasında bir kişinin hayatını kaybetmesinden sonra veya cin çıkaracağım diyen sahtekarın tecavüz ettiği kadının şikayetinden sonra mı mudahale edilecek bu insanlara?

Google’de bu olayı araştırırken birçok yaşanmış olay hakkındaki bilgelere de rastladım. Cin çıkarmak için gittiği hoca denilen adam tarafından tacize, hatta tecavüze uğrayan kadınlar tutun da, cin çıkarma seansı sırasında hayatını kaybeden insanlara bile rastladım internet ortamında. Bunlar yaşanmış olaylardı, basında haber olmuş gazete sayfalarında yer almıştı hoca olduğunu iddia eden cin çıkacağım diyen kişinin yere yatırdığı hastanın üzerinde zıpladığından bahsediliyordu.

Yazımı yaşanmış bir anekdotla sonlandıracağım.

Bundan 16-17 yıl önce o yıllarda çalıştığı Kocaeli Gazetesinde yaşandı bu olay. Unatmamış olan arkadaşlarım meslektaşlarım da vardır mutlaka. Benim ilgimi çektiği için detaylarıyla aklımda kalmış. Bir kadın tarafından şehrin merkezindeki cafelerden birinde kahve falına bakılıyormuş. Yukarıda bahsettiğim gibi medyumluk, cincilik, falcılık suç olduğu için söz konusu cafeye polis baskın düzenlemiş. Eski vilayet binasının yanındaki, İzmit’in merkezi yerindeki cafe bizim gazeteye çok yakındı. Hemen muhabir kızlardan birisi fotoğraf makinesini kapıp koştu habere. Kısa bir süre sonra geldi. Önce bizlere anlattı, sonra da haberi yazıya döktü. Muhabirler gittiği sırada falcı kadını götürmek üzeymiş polisler. Ona soru sorma fırsatarı olmamış alıp götürmüşler. Ama fal baktırmak için sırada bekleyen birkaç kadınla konuşmuş bizim muhabir. Kadının birisine “Bir oğlun, bir kızın var. Oğlun okuyacak ilerde büyük adam olacak. Ne yazık ki kızın okumayacak. Ama o da iyi bir evlilik yapacak, zengin bir adamla evlenecek” gibi şeyler söylemiş. Bu sözleri dinleyen kadınların ağzı kulaklarında tabii ki. Ama bir diğer kadın “Her şeyi biliyordu. Bana sıra gelmeden götürdüler. Keşke ben de baktırabilseydim” diye hayıflanıyormuş. Bizler gülüşmüştük olaya “Seneler sonra kadının kızının evleneceğini biliyor ama biraz sonra buraya polisler gelip kendini alıp götüreceğini bilmiyor. Nasıl falcı bu?” diye kahkaha atmıştık.

Sözün özü; bu kadar saf olmayın sevgili vatandaşlar, falcıyım, büyücüyüm, medyumum, cin çıkaracağım diyerek sizi kandırıp kötü emellerine alet etmelerine izin vermeyin onlara paranızı kaptırmayın