Yaşam

Neler oluyor hayatta?

Bir şarkı sözlerini bu yazımın başlığı yaptım sevgili okurlarım. Soner Arıca seslendirdiği bu şarkıda şöyle sesleniyordu sevenlerine:

Neler oluyor hayatta?

Bir şarkı sözlerini bu yazımın başlığı yaptım sevgili okurlarım. Soner Arıca seslendirdiği bu şarkıda şöyle sesleniyordu sevenlerine:

Neler oluyor hayatta / Bir de şu rüya gerçek olsa olsa

Sabah olup uyanınca / Her şey yine aynı kalsa

Bu şarkının sözleri neden mi aklıma geldi?

Hemen açıklayayım.

Son bir hafta içinde yaşanan olayları izlediyseniz mutlaka sizler de sormuşsunuzdur kendi kendinize “Neler oluyor hayatta?” diye. Veya daha değişik bir deyişle “Neler oluyor ülkemizde?” diye.

19

Sizi daha fazla bekletmeden son günlerde üst üste meydana gelen olayları sıralayayım hemen.

20

Olayların birincisi:

21

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından resmi Twitter (X) hesabından yapılan paylaşımda, “Silvan yolunu Elazığ yoluna bağlayacak 12 kilometre uzunluğunda ve 50 metre genişliğindeki Şeyh Sait Bulvarı’nın yapım çalışmalarına başladık” denildi.

Bu karar ve paylaşım büyük yankı uyandırdı. Birçok da tartışmaların başlamasının adeta işaret fişeği oldu. “Neden tartışmaları başlattı?” derseniz hemen açıklayayım. Tartışmaların nedeni bulvara adı verilen Şeyh Sait’ten geliyor. Kimdir Şeyh Sait? Kısaca açıklayayım.

Şeyh Said 1865 yılında Palu’da doğmuş. Şeyh Mahmud Fevzi’nin oğludur. Sabasının ölümü üzerine Nakşibendi Tarikatı postnişini (lideri) olmuş. Cumhuriyet ve Mustafa Kemal’in dinsiz olduğundan, çıkarılan yasalar ile İslamiyet’in, nikâh, ırz ve namusun, Kuran’ın ortadan kalkacağından, ağaların ve hocaların idam edileceğini veya sürüleceğinden bahseden propagandalar yapmış. Cumhuriyet’in ilanına ve laik düzene karşı çıkan Şeyh Said, şeriat isteğiyle dönemin hükûmetine karşı silahlı isyan girişiminde bulunmuş, isyan bastırıldıktan sonra 1925 yılında “Şark İstiklal Mahkemesi”nde yargılanmış ve idam edilmiş. Yani özet olarak yeni kurulan Cumhuriyet’e karşı silahlı isyan başlatması nedeniyle yargılanarak zamanın yasaları gereğince idam edilmiş.

Olayların ikincisi:

İzmir’in Buca ilçesinin Belenbaşı köyünde seneler önce yapılmış bir okul var. Adı Belenbaşı İlkokulu. Bina eski olduğu için okul yıkılıyor, aynı yere yeni bir okul binası inşa ediliyor. İnşaat bitip okul hizmete açılırken tabelasına “Şehit Esat Oktay Yıldıran İlkokulu” adı yazılıyor. Aniden birilerinin aklına bu isim geliveriyor. Sonra da ülke gündeminde bir tartışma başlıyor.

Peki, neden bu isim tepki çekti? Kim bu Şehit Esat Oktay Yıldıran? Kısaca onu da yazayım. 12 Eylül 1980 darbesi sonrası Diyarbakır Cezaevi’nde müdürü olarak görev yapmış Yüzbaşı Esat Oktay Yıldırım. O tarihlerde Diyarbakır Cezaevi’nde yapılan işkenceler anlatılır halen her yerde. Daha sonra atandığı İstanbul’da, 22 Ekim 1988 günü suikast sonucu öldürülmüş.

Bu ismin okula verilmesi büyük tepkilere yol açınca Bakanlık yaptığı açıklamada isminin değiştirileceği açıkladı.

Olayların üçüncüsü:

Zekeriya Yapıcıoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada “Biz olumlu ve olumsuz tüm yönleriyle eyalet sistemi, özerklik ve federasyon gibi yönetim modelleri üzerinde serbestçe tartışılabilir diyoruz” demiş.

Kimdir Zekeriya Yapıcıoğlu? İnternetteki özgeçmişinde aynen şöyle yazıyor. Zekeriya Yapıcıoğlu, Kürt kökenli Türk avukat ve siyasetçidir. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezuniyetini takiben, 2012 yılında kadar avukatlık yaptı. 2012 yılında Hür Dava Partisi’nin kurucuları arasında yer aldı. 2013 yılından beri bu partinin genel başkanlığını üstlendi.

Ben daha önceden bilmiyordum mesleğini falan. Yani ilgimi çekmediği için araştırmamıştım. “Özerklik, federasyon” sözlerini duyunca özgeçmişine bakınca öğrendim ki meğer hukukçuymuş. Hukukçu olduğuna göre mutlaka biliyordur Bay Zekeriya.

Yürürlükteki anayasamızın 3. Maddesinde aynen şöyle yazıyor.

Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı “İstiklal Marşı”dır.

Bu üçüncü madde de değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez madde.

Yani bölünmez bir bütünmüş ülkemiz. Bölünmez olduğu için de özerklik demek, federasyon demek yokmuş. Bu sözler anayasaya aykırıymış. Anayasaya uymama suçunun cezası da “Ağırlaştırılmış müebbet hapis” olarak yazıyor kara kaplı kitapta.

Şimdi aniden, durup dururken, Şeyh Said Bulvarı, Şehit Esat Oktay Yıldıran İlkokulu ve eyalet sözlerinin arka arkaya gündeme düşmesi bana çok manidar geliyor. Hani zamanlaması manidar diye bir söz var ya bana da bu olayların zamanlaması manidar geldi. Bu yazıyı yazmadan önce bir arkadaşımla yaptığım sohbette bana “Bak söylediğin bu üç konu konuşuluyor ülkemizde ne enflasyon konuşuluyor, ne asgari ücret konuşuluyor. Gündemi değiştirmek için çıkarıldı bu söylentiler” dedi.

Keşke arkadaşım haklı olsa ama benim aklıma bu olayların ardı ardına gelmesi üzerine daha kötü ihtimaller geliyor. Ne diyeyim?

Yazımın başlığındaki şarkı sözünü tekrar hatırlatarak yazıma son vereyim.

Neler oluyor hayatta / Bir de şu rüya gerçek olsa olsa

Sabah olup uyanınca / Her şey yine aynı kalsa

Keşke bu yaşananlar, yukarıda yazdığım olaylar bir rüya olsa, sabah olup uyanınca her şey eskisi gibi olsa.

Allah sonumuzu hayır etsin.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir