Kasım ayı enflasyon oranı açıklandı
Kasım ayı enflasyon oranlarının açıklanmasından sonra Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yaptığı senelerden beri olduğu gibi yine “En kötüsü geride kaldı” cümlesiyle başladı
Bırakın vatandaşla dalga geçmeyi
Kasım ayı enflasyon oranı açıklandı.
Kasım ayı enflasyon oranlarının açıklanmasından sonra Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yaptığı senelerden beri olduğu gibi yine “En kötüsü geride kaldı” cümlesiyle başladı konuşmasına.
Daha sonra şöyle devam etti “Kasımda yıllık enflasyon son 4 yılın en düşük seviyesi olan yüzde 31,1’e geriledi ve 2024 yılı Mayıs ayına göre iyileşme 44 puanı aştı” ifadesini kullandı.
Daha önce de Hazine’mizin başında olan, daha sonra adeta kovulur gibi dışlanan, kendisinden sonra gelenlerin daha kötü olduğu görülüp gittiği yurt dışından rica minnet çağrılıp tekrar göreve getirilen Bakan söyledi bunları.
Kendisinden öncekiler de aynı şeyleri söylüyorlardı. Adeta ezberlenmiş bir cümleyi tekrarlayarak “En kötüsü geride kaldı” diyorlardı.
Bakan Şimşek de aynı cümleyi söylüyor.
Enflasyon açıklandıktan sonra bu açıklamayı yapan Türkiye İstatistik Kurumu’nun sitesine girip geçen yılın ve bu yılın aylık enflasyon oranlarına baktım.
Geçen yıl da, yani 2024 yılında da, bu yılın başından itibaren de aynı bir ivme var enflasyon grafiğinde.
Ocak ayından başlayıp bakıyorsunuz hep 3 civarında devam ediyor virgül farkıyla. Ama haziran ayına gelince hoopp 1’e düşüveriyor. Temmuz’da tekrar 3’lere çıkıyor, kasım ayında tekrar 1’e iniyor.
Bu böyle bir yaman tesadüf olabilir mi sevgili okurlarım?
Nasıl oluyor da, Temmuz’da çalışanların maaşlarına yapılacak zam oranlarından hemen önce Haziran ayında ve Ocak ayında yapılacak maaş zamlarından hemen önceki Kasım ayındaki enflasyon aniden düşüveriyor? Sonra tekrar yükselme görülüyor.
Böyle bir tesadüf olabilir mi sizce?
Bence böyle bir tesadüf asla olamaz. O nedenle “Bırakın vatandaşla dalga geçmeyi” cümlesini yazımın başlığı yaptım.
Daha başka dalga geçmeleri de var ülkeyi yönetenlerin.
Mesela aynı Bakan Şimşek geçenlerde “Ev kiralarını saymazsak enflasyon düşüyor” demişti. Kirada oturan gariban vatandaş nasıl saymayacak ev kirasını bir de onu anlatsa keşke.
Buna benzer bir zırvalamayı da Konya Milletvekili yapmıştı. O da “Meyve fiyatlarını saymazsak enflasyon düştü” deyivermişti.
Kirayı sayma düştü, meyveyi sayma düştü, neyi sayacağız da düşmediğini göreceğiz.
Bu enflasyon ne menem bir şey ki düşüyor ama düştüğünü bakanlar ve milletvekilleri görüyor fark ediyor ama vatandaş göremiyor. Vatandaşa görünmeden düşüveriyor hain enflasyon.
Zehirlenmeler neden attı son zamanlarda?
Farkındasınızdır mutlaka sevgili okurlarım, televizyonlarda haberleri izlerken neredeyse her akşam zehirlenme olaylarına rastlıyoruz.
“Falanca ilde gıda zehirlenmesinden onlarca kişi hastaneye yatırıldı” haberlerine sık sık rastlıyoruz.
Peki, neden son zamanlarda gıda zehirlenmeleri, düşündünüz mü?
Ben epeyce düşündüm bu konuyu ve şu aklıma geldi.
Bildiğiniz gibi her mahallede birkaç şubesi bulunan üç harfli marketlerde tavuk fiyatları sık sık indirime girer.
Son kullanma tarihi gelmiş tavuk ürünleri yarı fiyatına satılır üç harfli marketlerde.
Bence bu enflasyon yüksekliği nedeniyle hazır yemek hizmeti sunan esnaf orada indirime giren tavukları alıp vatandaşa sunuyor olabilirler.
Enflasyonun yüksekliği gıda zehirlenmelerine bile sebep oluyor bence.
Vatandaş bu pahalılıkla yaşamak için adeta boğuşurken, asgari ücretlilere ve emeklilere verilecek üç kuruşluk zam için bütçede ödenek bulunamazken, gelecek yılın bütçe görüşmelerinde bir teklif sunuldu.
Teklifle, kamudaki genel müdür, daire başkanları, kurum başkanları, il müdürleri, müfettiş ve uzmanların maaşlarına 30 bin TL’ye varan seyyanen zam yapılması öngörülüyor.
Zaten birçoğu birkaç yerden maaş alan genel müdürlere asgari ücretlilerin maaşlarından fazla seyyanen zam yapılacak.
Bu vatandaşla dalga geçmek değil mi, bu vatandaşla alay etmek değil mi?
Bırakın vatandaşla dalga geçmeyi.
