Güncel
“Dünya Oral Sağlık Günü” olarak kabul edildi
Kocaeli Şehir Hastanesi Diş Hekimi Ercüment Helvacı 20 Mart Dünya Sağlık günü kapsamında önemli bilgilendirmelerde bulundu.
Kocaeli Şehir Hastanesi Diş Hekimi Ercüment Helvacı 20 Mart Dünya
Sağlık günü kapsamında önemli bilgilendirmelerde bulundu. Dr. Helvacı “Oral hastalıkların görülme sıklığını azaltmak adına farkındalığı arttırmak ve kişileri, aileleri, toplumları ve hükümetleri oral sağlığı dolayısıyla da sağlıklı bir yaşamı sağlamaya teşvik için fırsat doğuracağı düşünülerek Dünya Diş hekimliği Birliği (FDI) tarafından 20 Mart “Dünya Oral Sağlık Günü” olarak kabul edilmiştir. Oral Hastalıklar en sık rastlanan kronik hastalıklar arasında yer almaktadır. Dünya çapında, nüfusun % 90’ı çürük, periodontal hastalık ve diş çürüğünden oral kansere kadar bazı oral bozukluk formlarından dolayı risk altındadır.” dedi. Son 30 yılda yüksek gelirli ülkeler diş çürüğü görülme oranlarını aşağı çektiklerini vurgulayan Dr. Helvacı “Diş çürüğü orta ve düşük gelirli ülkelerde en yaygın hastalık olarak toplum sağlığını olumsuz biçimde etkilemeyi sürdürmektedir. Yüksek gelire sahip ülkelerde; 11-14 yaş grubu çocuklarda tedavi edilen çürük dişlerin oranı %53 iken, düşük gelire sahip ülkelerde tedavi edilen çürük diş sayısı %2civarındadır. Diş eti hastalıkları ise dişleri destekleyen dokuların iltihaplı hastalıklarını kapsar. Şişmiş, kızarık, kanamalı ve iltihaplı dişeti görüntüsü ile ortaya çıkan dişeti hastalıkları, ilerleyen aşamalarda dişleri destekleyen dokuları etkileyerek dişlerin sallanmalarına ve diş kayıplarına yol açarlar. Bakteri plağının ve yetersiz ağız hijyeninin neden olduğu dişeti hastalıkları; kronik bir enfeksiyon olup, koroner kalp hastalıkları, üst solunum yolu hastalıkları ve diyabeti tetiklemektedir.” açıklamasında bulundu. Ağız sağlığını küresel çapta tehdit eden 3.önemli hastalık ise ağız kanserleri olduğunu belirten Dr. Helvacı “Erkeklerde ağız kanseri görülme sıklığı %6,3 oranındadır. Ağız kanserleri; ağız boşluğunu yumuşak dokularında şişme, kanama, ağrı, yutma güçlüğü ve ülserasyonlar ile ilk belirtisini veren kötü huylu tümörlerdir. Ağız kanserleri en sık görülen kanserler arasında ilk 10 içerisinde olup, tütün ve alkol tüketimi ile doğru orantılı olarak artmaktadır. Ağız kanseri teşhis edilen vakaların %75’i sigara kullanan bireylerden oluşmaktadır. Dişeti hastalıkları kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskini arttırır. Ağız bakterilerinin ise mide ülserasyonları oluşturan bakterilere depo görevi yaptığı yapılan çalışmalarla gösterilmektedir. Ayrıca oral patojen bakterilerin artrit ile de yakından ilişkili olduğu bilinmektedir. Sağlıklı dişlere sahip olmak kişinin kendine güvenini olumlu biçimde etkilemekte iken, dişsizlik kişinin estetik ve ağız fonksiyonunu bozarak ruhsal durumunu olumsuz etkilemektedir. Yani ağız sağlığı ile genel sağlık ilişkisi sadece kişilerin fiziksel sağlığını değil, ruhsal sağlığını ve refahını da içeren kapsamlı bir ilişkidir. Bu da ağız sağlığı olmaksızın tam bir “sağlık ve iyilik” durumunun mümkün olamayacağını göstermektedir. Diş ve dişeti hastalıklarının kişinin genel sağlığına verdiği fiziki ve ruhsal zararın yanı sıra sağlık harcamalarını da arttırdığı bir gerçektir. Sağlığın temel felsefesi bireyleri hastalıklara karşı korumaktır. Koruyucu ve önleyici sağlık hizmetleri sağlık anlayışımızın temel değeri olmalıdır. Bu bağlamda bireyler, sadece düzgün fırçalama ve diş ipi kullanma, şekerli yiyecekleri kesme, sağlıklı beslenme ve 6 ayda bir diş hekimi kontrolü ile iyi bir ağız sağlığına sahip olabilirler.” diyerek sözlerini sonlandırdı.