Ä°NSAN HAKLARINA SAYGI(2)

Ä°NSAN HAKLARINA SAYGI(2)

Peygamber efendimiz  kul hakkıyla Allah’ın huzuruna gitmekten korktuÄŸu için çeÅŸitli vesilelerle ashabıyla helalleÅŸme ihtiyacı duymuÅŸ, üzerinde bulunanların haklarını almalarını istemiÅŸtir. (Bkz. Ebu Davûd, Edeb, 148-149; Ä°bn-i Sa’d, III, 516)

Efendimiz (s.a.s.) vefatları yaklaÅŸtığında ashabına son defa hitap ederek şöyle buyurmuÅŸtur:”Nihayet ben de bir insanım! Aranızdan bazı kimselerin hakları bana geçmiÅŸ olabilir. Kimin malından sehven (bilmeyerek) bir ÅŸey almışsam, iÅŸte malım gelsin alsın! Ä°yi biliniz ki, benim katımda en sevimli olanınız, varsa hakkını benden alan veya hakkını bana helâl eden kiÅŸidir. Zira Rabbime, helâlleÅŸmiÅŸ olarak ve gönül rahatlığı ile kavuÅŸmam ancak bu sâyede mümkün olacaktır…”(Ä°bn-i Sa’d, II, 255)

Kur’an’da yüce bir ahlâka sahip olduÄŸu bildirilen (Kalem, 68/4) ve bütün insanlık için en güzel örnek ve eÅŸsiz bir model olarak takdim edilen (Ahzâb, 33/21) Hz. Peygamber (s.a.s.)’i diÄŸer üstün meziyetleri yanında kul hakkı ve insan haklarına verdiÄŸi deÄŸer konusunda da örnek almak zorundayız.

Efendimiz (s.a.s.), bilmeden de olsa baÅŸkasının hakkını almayı cehennemden pay almak olarak görmüş, (Buharî, Åžehâdât, 27; Müslim, Akdiye, 4), bu sebeple; “Ey insanlar! Kimin üzerinde geçmiÅŸ bir hak varsa onu hemen ödesin, dünyada rezil rüsvâ olurum diye düşünmesin! Ä°yi biliniz ki, dünyadaki rüsvâylık, ahirette rezil olmanın yanında pek hafif kalır”(Ä°bn-i Esîr, el-Kâmil, II, 319) buyurmuÅŸtur.

O halde; başta anne-babalarımız ve aile fertlerimiz olmak üzere bütün insanların hak ve hukuklarına gereken saygıyı göstermeli, hesap gününü düşünerek başkalarına maddî ve manevî anlamda zarar vererek kul hakkına girmekten sakınmalıyız. 

Åžayet bilerek veya bilmeyerek bir kul hakkına girmiÅŸsek vakit kaybetmeden hak sahipleriyle helalleÅŸmeli, Yüce Allah’tan af dilemeliyiz.