Tüm şehir halkı maça davet edildi

Kocaelispor…

Sevgili okurlarım ülkelerin olduğu gibi şehirlerin de ortak değerleri, ortak paydaları vardır. Genelde şehirlerimizin ortak değerleri o ilin futbol takımıdır. Yaşadığım ilin ortak değeri de kuşkusuz Kocaelispor.

Kocaelispor da bu sezon mücadele ettiği TFF Birinci Lig’de zor durumda. Son üç haftaya girilirken Kocaelispor düşme potasında. Kurtulmak için mücadele ediyor.

Bu hafta kendi sahamızda İzmir ekibi Altınordu ile mücadelemiz vardı. Rakip Altınordu da bizim gibi düşme potasında olan bir takım.

Yani son derece önemli bir maçtı bu haftaki müsabaka. Kazanan biraz olsun tehlikeden uzaklaşacak, kendini kurtaracaktı.

Bütün hafta boyu gerek sosyal medya ortamında, gerekse afişlerle şehir donatılarak neredeyse tüm şehir halkı maça davet edildi.

Özellikle de İzmit Belediye Başkanı Av. Fatma Kaplan Hürriyet hazırlattığı afişlerde “Sen yoksan 1 eksiğiz, sen varsan 30 bin kişiyiz” diyerek bütün kent halkını maça davet etti.

Ben de güzel ve güneşli bir günde hem Kocaelispor’a destek olmak, hem de uzun süredir görüşme imkanım olmayan gazeteci, spor yazarı arkadaşlarımla, genç meslektaşlarımla bir arada olmak için maça gittim.

Maça gittiğimde Fatma başkanın dediği gibi adeta tüm şehir stada gelmişti. Kapasitesi 34.700 olan statta gerçekten de yaklaşık 30 bin kişi vardı. Misafir takım taraftarlarına ayrılan dağ tarafındaki kale arkası hariç tıka basa dolmuştu stat. Misafir takımın fazla taraftarı olmayınca orayı bile daha sonradan açtılar bizim taraftarlarımıza. Hatta basın tribününde bile basın haricinde herkes vardı diyebilirim.

Sevgili okurlarım on seneden fazla bir zamandan beri yazı yazıyorum. Gerek siyaset olsun, gerek ülkenin gündemine ait güncel konularda çeşitli yazılar yazdım. Ben bir spor yazarı değilim. Birkaç kere spor yazısı da yazdım ama haddimi bilirim fazla derinlere girmeden yazarım spor konularını. Kimin yerine kimlerin oynatılması gerektiğini, hangi taktikle oynanması gerektiği gibi teknik konulara girmem ben. O konular Kocaeli Gazetesi Spor Müdürü sevgili kardeşim Hakan Yağcıoğlu’nun ve Kocaeli Gazetesi Spor Yazarı genç arkadaşım Erdem Övüç’ün uzmanlık alanları. Onların alanlarına asla müdahale etmem.

Kendi bilgilerim kadarıyla maçı özetleyeyim kısaca. İlk yarının son dakikalarında bir gol bularak devre arasına galip girdik. İkinci yarının başında savunma hatalarından bir gol yiyerek maçı berabere getirdik. Daha sonra rakip kontratağındaki bir pozisyonda bir futbolcunun yerde kalması nedeniyle penaltıdan gol yedik ve mağlup duruma düştük.

Daha sonra futbol sahalarında belki de daha önce benzerine hiç rastlanmamış bir gol attık. Hakem Ali Palabıyık’ın endirekt serbest vuruş verdiğini düşünen Altınordu kalecisi Ali Emre topu önüne koydu. Serbest vuruş yapmaya hazırlanan kaleci gerilirken Kocaelisporlu Kolovos, Ali Emre’nin şaşkın bakışları arasında duran topu ağlara gönderdi. Hepimiz şaşırmıştık. Sevinmeye bile unuttuk. Ne olduğunu birbirimize sorduk. Skorborda yazılan rakamı görünce ancak birbirimize sarıldık.

Daha sonra karşılıklı ataklarla geçti maç ve 2-2 berabere sonuçlandı. Kendi sahamızda galip gelememiş ve 2 puan kaybetmiştik. Kalan iki hafta bizim için çok zor geçecek. Ligde kalmamız matematik olarak imkansız değilse de çok ama çok zor olacak.

Yukarıda söylediğim gibi spor yazarı değilim maçın teknik analizini işin uzmanı arkadaşlarıma bırakıyorum. Ben daha çok maçın ve stadın genel durumunu değerlendirmek istiyorum.

Öncelikle sahaya atılan su şişeleri nedeniyle bir ceza durumuyla karşı karşıya kalacağız. Verilecek cezanın ne olacağını bilemiyorum ama ne verilirse haklılar çünkü yüzlerce su şişesi yağdı adeta sahaya. Tamam takımınızın puan kaybetmesini içinize sindiremiyorsunuz ama “Hodri Meydan” çok sevdiğiniz takımınızın ceza almasına neden olmayın.

Statta anons yapan görevli arkadaşıma bir uyarı yapmak istiyorum. Bir ara anons yaptı “Falanca kişi şeref tribününde bekleniyorsunuz” diye. Daha önce de birkaç kez yazdım. Neden orada oturanlar şerefli de, orada oturmayan binlerce kişi şerefsiz mi diye. Stattaki anonsları yapan görevli arkadaşım. Kimseyi şerefli şerefsiz diye ayırma hakkın yok. O tribünün adı “Protokol tribünü” zaten giriş kapısındaki tabelada da öyle yazıyor.

Yazımı bitirmeden kulak çınlatmak istiyorum. Stadımız çok güzel, çok modern. Süper Lig takımlarına layık bir stat ama… Evet ama o stat oraya mı yapılır be kardeşim? “Kocaeli’de stat nereye yapılmaz?” diye bir yarışma yapılsaydı herhalde açık ara şimdiki stadın yeri çıkardı. Hyundai fabrikasının hemen yanında… Daracık yolda, fabrikaya malzeme getiren veya götüren tırların kamyonların arasında bir stat. Aracınla gitsen park edecek yer yok. Toplu taşımla gitsen sersefil oluyorsun. Maça gitmek adeta bir işkence oluyor. Buradan Büyükşehir Belediyesine sesleniyorum. Maç günleri çok sayıda körüklü otobüsün stat çıkışında hazır bulundurularak taraftarların bir an önce tahliyesi sağlanmalı.

Bu duygu ve düşüncelerle önümüzdeki iki haftada Kocaelisporumuza başarılar diliyorum.