Güncel

Adalet mülkün temelidir!

Sevgili okurlarım hani duruşma salonlarında, Adliye Saraylarında yazar ya “Adalet mülkün temelidir” diye. Hazreti Ömer’e aittir

Adalet mülkün temelidir!

Sevgili okurlarım hani duruşma salonlarında, Adliye Saraylarında yazar ya “Adalet mülkün temelidir” diye. Hazreti Ömer’e aittir bu söz. Buradaki mülk sözü gayrimenkul, taşınmaz mal, arazi şeklinde algılanmasın, mülk sözcüğü bu deyimde devlet, ülke anlamında kullanılmıştır. Yani bugünkü dilimize çevirirsek bu sözü “Adalet ülkenin temelidir” ya da “Adalet vatanın temelidir” anlamı çıkar ortaya.

Şimdi bu konuya neden mi girdim?

İlimiz Kocaeli son günlerde ulusal basında söz edilir oldu.

Belki bazılarınızın dikkatini çekmemiştir o nedenle kısaca hatırlatayım olayı.

Günümüzün acar gazetecilerinden Birgün yazarı Timur Soykan’ın haberine göre, bir rap şarkıcısı Gebze bölgesinde konser veriyor. Hani hızlı hızlı şarkı söylüyorlar da sözlerini birçok kimse anlamıyor ya işte o şarkılara rap deniyormuş. Bu rap şarkısında “uyuşturucu maddeye özendirici” sözler olduğu nedeniyle gözaltına alınıyor şarkıcı. Menajeri ve ailesi olay üzerine Gebze adliyesine gidiyorlar. Orada bir hakim ile yaptıkları görüşmede “birçok konser bağlantılarımız var, tutuksuz yargılanması mümkün değil mi?” gibi bir talep dile getiriyorlar. Hakim onlara bir avukatın ismini veriyor ve bu avukatla irtibata geçmelerini söylüyor. Gidip buluyorlar bu avukatı. Avukat mealen “Tamam ben çıkarırım sizin çocuğu ama 500 bin dolar paranızı alırım” diyor. Kurban pazarlığı gibi yapılan pazarlık sonucunda 100 bin dolara iniyor avukat. Yine mealen “Daha aşağısı olmaz. Ben de bu paranın büyük kısmını hakimlere savcılara dağıtacağım” ifadesini kullanıyor. 100 Dolara pazarlık bağlanıyor. Yarısı 50 bin dolar hemen verilmek, diğer yarısı da şarkıcı hapisten çıkınca verilmek üzere anlaşıyorlar. Fakat şarkıcının ailesi ve menajeri bu parayı vermemek için daha sonra Ankara’da Bakanlık’tan birileri ile irtibat kuruyor. Bakanlıktaki yetkili olaya el koyuyor. Seri numaraları alınmış 50 bin dolarlık paketle avukatla buluşma adresi olan restorana gidiyorlar. Etraftaki masalarda hep sivil polisler kamera ile ses ve görüntü alıyorlar. Avukatın çenesi de düşük neler yaptığını, şimdiye kadar İstanbul Adliyesinde kimleri kurtardığını ballandıra ballandıra anlatıyor. Suçun çeşidine, suçlunun kimliğine göre adeta fiyat listesi belirlemişler. Sanki çıkamayacağı kimse yok gibi konuşuyor avukat. Hepsinin ses kayıtları görüntüleri ile mevcut polisin elinde.

Daha sonra avukat gözaltına alınıyor, aileyi o avukata yönlendiren hakim görevden el çektiriliyor. Dava halen devam ediyor. Timur Soykan’da o hakimin, avukatın ve şarkıcının, yani olaya karışan herkesin isimleri var. Adının ve soyadının baş harflerini yazmış Soykan. Ben yazmıyorum, çünkü bence isimler mühim değil, adaletimizin geldiği durumu gözönüne sermek istiyorum ben.

Yurt dışına kaçmaya çalışan avukatın olayının yanında bu bizim Gebze’deki olay kaynayıp gitti ama bu da ciddi bir olay bence.

Başka bir avukat, en birinci avukat bir gazeteciye girdiği tartışmada “ulan” diyerek başlıyor söze ve o evrakları oturma organına sokacaklarını yazıyorlar birbirlerine. Hem de herkesin görebileceği sosyal medya ortamında yapıyorlar bu tartışmayı.

Seviyeyi görebiliyor musunuz sevgili okurlarım. Biri en birinci avukat, biri ulusal bir gazetede makale yazan, zaman zaman televizyonlara çıkıp konuşan tanınmış bir gazeteci.

Adaletimiz bu hale geldiyse devletimizin ve ülkemizin hali nice olur endişesindeyim.

Son zamanlarda bazı haberlerde görüyorum. Bir iş yerinin açılışı çağrılan müftü veya imam tarafından dualarla yapılıyor. Kurdele kesiminden sonra açılışı yapılan iş yeri sahibi yaptığı konuşmada “Allah utandırmasın!” diyor.

Yüce yaradan bunların dualarını kabul ediyor galiba. Bazılarının utanma duygularını tümden alıyor, artık ne yaparlarsa yapsınlar utanmıyorlar, utanamıyorlar.

 

ARMA KIRTASİYE

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir