Yaşam

Dolandırıcıların etkili tekniği: HİPNOZ

Önce kandırma ve ikna yoluyla hesabınızı açtırmak, sonra sizi hipnozla robotlaştırıp, kendi kontrolüne alıp, hesabınızı boşaltmak!

Dolandırıcıların etkili tekniği: HİPNOZ

Bir kaç gün önce bu numaradan arandım.(0554  663 68 13)

Bir kez çaldırıp kapandı.

Ben aramayınca tekrar aradı, açtım;” Abi yanlışlıkla sizin hesabınıza benim param yatmış”

“Yürü lan ne hesabı, yok öyle bir şey” deyip kapattım ve engelledim.

Ben panik yapıp hesabıma baktığım an, biliyorum ki beni istediği gibi yönlendirip, dolandırmak asıl amacıydı.

Bunun adı: Hipnoz!

19

Önce kandırma ve ikna yoluyla hesabınızı açtırmak, sonra sizi hipnozla robotlaştırıp, kendi kontrolüne alıp, hesabınızı boşaltmak!

20

Bu nasıl olur demeyin?

21

Biliyorsunuz geçmişte prof.lar, hakim ve üst düzey yönetici konumundaki insanları dolandırdılar. Eğitimli, bilgili bu insanlar nasıl kandırıldı dersiniz?

 

Bunun adı: HİPNOZ!.

Eski tarihten bu yana bilinen kullanılan hipnoz, kadim tıp dünyasında, cerrahi operasyonlar öncesi hasta üzerinde uygulanıyordu.

Anastezinin olmadığı dönemlerde, konusunun uzmanı kişilerce, ses tonları ve komutlarıyla bilinçaltına girilip hasta uyutulur, operasyon sonrası tekrar ayıltılarak operasyon tamamlanırdı.

” Ben hipnoza inanmıyorum, olmaz böyle şeyler” diye düşünenler olabilir.

Biz bu dostlara şu tavsiyede bulunuyoruz.Bir şeye inanmadığınızı söyleyebilmek için önce bu konuyla ilgili araştırmalar yapmış ve sonucunu görmüş olmanız gerekir. O zaman sizin bu açıklamanıza katılmasakta saygı duyarız.

Bununla beraber bu konuları araştırmak için önce kendinizi ve diğer insanları tanımış olmanız gerekir.

Hz.Mevlana bu konuda;  “insanları tanımak, okyanustan bardak bardak suyu boşaltmaya benzer ” demiş.

Diyeceğim o ki değerli dostlar; insanları tanımak zordur ve insanlar algıyla yönetilir.

TV reklamları, siyasetçilerin söylemleri, satış-pazarlamacılar hep algı yönetimini en iyi kullanan kişilerdir.

Gelelim hipnoza!.

İnsan beyninin algıyla yönetildiğini söylemiştik. Hipnoz da tamamen algıya dayalı bir uygulamadır.

2005 yılında kişisel gelişim master eğitimimin sonrası, kısa süreli hipnoz eğitimlerine de katılmıştım. Eğitimci hocamız Adil Maviş, sahneye çıkarttığı katılımcıları öyle bir hale getirmişti ki; aynı anda sahnede beş, altı kişiden kimi sürekli başını sallıyor, kimi ayakta uyku halinde, kimi de kolları havada öylece hareketsiz duruyordu.

Tabi onları bu hale getiren Adil Maviş hocanın hipnoz konusundaki teknik bilgi ve deneyimlerini uyguluyor olmasıydı.

Şunu açıkça belirtmeliyim ki, bu tür gösteri amaçlı seminerlerde, kişi hipnoza girmek istemezse, onu hipnoza sokmak neredeyse mümkün değildir. Kişinin bunu önce kabul etmesi gerekir.

Peki telefon dolandırıcılarının çok bilgili insanları bile dolandırma becerisi nereden geliyor?

Biliyoruz ki o insanlar biz hipnoza girmeyeceğiz düşüncesiyle açmıyorlar telefonlarını.

Peki buna rağmen hipnozla nasıl dolandırılıyorlar?

Bunun tek ve önemli nedeni; kişinin kişisel bilgilerini kendilerine söylemeleriyle başlayan bir süreç bu.

Sonrası sert ve yüksek sesle karşı tarafta korku ve endişe yaratarak oluşturdukları panik ortamından yararlanıp, kişiye tamamen kendi kontrollerine alıyorlar.

Artık bilinçaltınızı ele geçirdiği an, bu andır. Bunun diğer adı hipnozdasınız demektir.Bundan sonrası dolandırıcı sizden ne isterse onu aynen yerine getiren robot gibi olunur.

Kendini bilen, tanıyan başkalarını da bilir, tanır. Başkalarını tanıyan kolay kolay olayların  ve başkalarının algısına kendisini kaptırmaz.

Bunun için öncelikle kendini tanımak mutlak şarttır. “Ben resim yapmayı, tarihi yerleri gezmeyi seviyorum” değildir kendini tanımak.

Kişinin kendisini tanıması; mizaç, genel kültür, ilim ve bilim sahibi olmanın yanında diğer insanları da tanımış olması lazımdır. Bu donatıya sahip birini kandırmak, dolandırmak kuşkusuz kolay olmayacaktır.

Binaenaleyh bu konularda yol alabilmek pek kolay olmayabilir. Bu konuda destek alabileceğiniz, konusuna hakim kişilerden danışmanlık hizmeti almak kalitenizi artıracaktır.

Bana göre aslında bu konu; bir yüksek lisans tezi, doktora makale yazısı ve bir kitap olarak yayınlanmayı hakeden bir konudur.

Ben bir kişisel gelişim uzmanı olarak siz değerli dostlara bu konu hakkında bilgilendirme mahiyetinde bu yazıyı kaleme almış oldum.

Kendini bil, kendini sev; sonra çevreni ve evrenini tanı; sevgiyle,başarıyla yaşa.

Sağlıkla, sevgiyle kalınız.

İlhan Akbulut

Kişisel Gelişim Uzmanı/Yaşam koçu

İlgili Makaleler