Nerede hakkaniyet?

Nerede hakkaniyet?

Bir süreden beri ailevi nedenlerden dolayı sık sık ikamet ettiğim Kocaeli’den Sakarya’ya gidip gelmekteyim.

Bu seyahatlerimde Değirmendere’deki evimden çıkıp ilimiz Kocaeli’nin Gölcük, Başiskele, İzmit, Kartepe ilçelerinden geçerek komşu Sakarya ilinin merkezi Adapazarı, Serdivan ve Geyve ilçelirinin sınırlarından geçiyorum.

Bu güzergahta gidip gelirken birçok “billboard” denilen devasa boyutlardaki “ilan panosu” görüyorum. Daha önceki zamanlarda birçok firmaların ve ticari şirketlerin de ilanları, tanıtım afişleri görüyordum bu panolarda.

Son birkaç aydır, özellikle yerel seçim ortamına girmemiz nedeniyle bu devasa ilan panolarının neredeyse tümü belediye başkanlarına tahsis edilmiş durumda.

İlçe belediyelerinden çok Büyükşehir Belediye Başkanlarının resimleri ve isimleri bu ilan panolarında her yerde göze çarpıyor.

Kocaeli’deki ilan panolarında Büyükşehir Belediye Başkanının resimlerine ve faaliyetlerine sık sık rastlanıyor ama komşu ilimiz Sakarya bu işi oldukça abartmış.

Gerek araçla yolculuk esnasında gerekse şehir içinde yaya yürürken başınızı sağa da çevirseniz, sola da çevirseniz Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin fotoğrafını görüyorsunuz.

O kadar çok gördüm ki bu afişlerdeki sloganı da adeta ezberledim.

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin çeşitli etkinliklerdeki fotoğrafının üzerinde “Yüce milletin hizmetinde” yazıyor devasa boyutlardaki ilan panolarında.

Yan yana sıralanmış belki onlarca devasa boyutlardaki ilan ponalarından yanından geçerken “Yüce milletin hizmetinde” sloganı onlarca kere okumuş oluyorsunuz.

Sakarya’da bir dönem Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Ekrem Yüce tekrar aday gösterileceğini umuyordu ve bekliyordu ki dağları taşları “Yüce milletin hizmetinde” afişleriyle doldurmuştu.

Verdiği beyanatlarda da “Çok değerli isimlerle bir araya gelerek verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Şehrimizin avantajlarını en iyi şekilde değerlendirmeye 4.5 yıldır olduğu gibi önümüzdeki süreçte de tüm enerjimiz ve birikimimizle çalışmaya devam edeceği” diyordu.

Ama evdeki hesap çarşıya uymadı, Ekrem Yüce’nin beklediği dağlara karlar yağdı ve Serdivan ilçe Belediye Başkanı Yusuf Alemdar Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak açıklandı.

Alemdar’ın adı Büyükşehir Belediye Başkanı olarak açılanmasından sonra gidip görmedim ama yakında gideceğim. Büyük bir ihtimalle o devasa panolardaki yüzlerce, belki de binlerce “Yüce milletin hizmetinde” afişi sökülecek yerine Alemdar’ın afişleri asılacak.

Şu anda yol kenarlarında adeta gözümüze giren Yüce’nin afişlerinin masrafları Ekrem Yüce’nin cebinden çıkmadığı gibi, bir süre sonra onların ylerine asılacak olan Alemdar’ın afişlerinin masrafları da Yuszuf Alemdar’ın cebinden çıkmayacak.

Binlerce liralık masraf yine belediyelerin bütçesinden, yani Sakarya halkının kendilerine hizmet olarak dönmesi gereken vergilerinden harcanacak bu masraf.

Daha önce de duymuştum ama bu afişleri gördükten sonra tekrar araştırdım, başka ülkelerde nasıl oluyor seçim kampanyaları diye.

Mesela Amerika Birleşik Devletlerinde; hem Devlet başkanı, hem de Valiler de seçimle işbaşına geliyorlar.

Oradaki seçim kampanyaları da çok renkli ve çok masraflı oluyor, kampanyalar esnasında birçok harcamalar yapılıyor.

Ama oradaki mevcut başkan ikinci dönemine aday olduğu zaman asla Devlet imkanlarından faydalanmıyor. Orada iki parti var iki aday da halktan toplanan bağışlarla kampanyalarını yürütüyorlar.

Halktan, yani seçmenlerden 2l00 doları geçmeyen bağışlar toplayabiliyorlarmış başkan adayları. Kimin taraftarı daha çoksa o aday daha fazla bağış toplayabiliyor. Yapılan bu bağışlar da bankalar aracığıyla yapıyormuş ve sıkı bir şekilde denetleniyormuş.

Ama bizde öyle mi?

Hayır, bizde öyle değil.

Mevcut başkanın elinin altında milyonlarca liralık belediye veya devlet imkanları var istediği gibi kullanıyor, ama diğer adaylar kısıtlı olan kendi imkanlarıyla bir şeyler yapmaya çalışıyorlar.

Bir de “Elin gavuru” der burun kıvırır, beğenmeyiz ama o elin gavuru ne kadar hakkaniyetli bir seçim sistemi oluşturmuş hiç taviz vermeden uyguluyor.

Bizde ise nerede hakkaniyet?