Şehir Tiyatroları, “Sinan” adlı oyunun prömiyerini yaptı;
“Sinan” adlı oyun, ilk kez seyirciyle buluştuğu gecede dakikalarca ayakta alkışlandı.
Şehir Tiyatroları, “Sinan” adlı oyunun prömiyerini yaptı;
Taşta, gölgede, rüzgârda Sinan’ın imzası var
Kocaeli Şehir Tiyatroları, SDKM’de dünya prömiyerine ev sahipliği yaptı.
“Sinan” adlı oyun, ilk kez seyirciyle buluştuğu gecede dakikalarca ayakta
alkışlandı. Geçmişle bugünü, taşla insanı, yıkımla inşayı buluşturan oyun
enkaz altında kalan bir mimarlık öğrencisinin gözünden Mimar Sinan’ın
ölümsüz yapıtı Süleymaniye Camii’ne uzanan bir yolculuğu konu alıyor.
OYUN MANEVİ KEŞİF YOLCULUĞUNA ÇIKARDI
Oyun öncesinde kokteyl ile başlayan prömiyer gecesinde sanatseverler
bir araya gelerek keyifli zaman geçirdi. Salonu dolduran seyirciler
arasında Kocaeli Valisi İlhami Aktaş’ın eşi Songül Aktaş ve Kocaeli
Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın eşi Figen Büyükakın da
yer aldı. SDKM Büyük Sahne’de gerçekleşen yoğun katılım, oyuna
duyulan merakın ve kente kazandırdığı kültürel değerin bir göstergesi
oldu. Manevi keşif yolculuğuna çıkaran bu oyunu Hakan Hüseyin Gül ve
İsmail Kılıçarslan kaleme alırken, yönetmen koltuğunda Aydın Sigalı yer
aldı.
“SAĞLAM YAPI SAĞLAM VİCDANLA GERÇEKLEŞİR”
“Sinan”, yalnızca bir dönemi değil, bir düşünce biçimini sahneye taşıdı.
Dönemin en büyük padişahı Kanuni Sultan Süleyman, o dönemin sosyo-
kültürel yapısı ve Mimar Sinan’ın iş ahlakı sahnede etkileyici bir anlatımla
yeniden can buldu. Yapımı 7 yıl süren Süleymaniye Camii üzerinden
ilerleyen hikâyeyi Sigalı, “Sağlam yapı, sağlam vicdanla gerçekleşir”
cümlesiyle özetliyor. Oyun, geçmişteki mimari dehanın eserlerini
bugünün deprem gerçeğiyle ilişkilendirerek güçlü bir mesaj veriyor. Tıpkı
dönemin padişahı Süleyman gibi muhteşem olan Süleymaniye Camii de
günümüzde İstanbul’un yedi tepesinden biri olarak anılıyor.
“KENTSEL DÖNÜŞÜM, ZİHNİYET DÖNÜŞÜMÜDÜR”
Oyunun çıkış noktası da en az içeriği kadar anlamlı. Kocaeli Şehir
Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Aydın Sigalı, oyunun ilhamını Kocaeli
Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın “Kentsel dönüşüm
sadece binaları değil, zihniyeti ve algıyı dönüştürmekle mümkündür.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Haber Merkezi
Tel: 0 262 318 16 00 Web: www.kocaeli.bel.tr
Bunun için tüm araçları kullanmalıyız, sanat da bunlardan biridir”
sözlerinden aldıklarını belirtiyor. Sigalı, bu anlayışla sanatın toplumsal
farkındalığı artırmadaki gücünü ve desteğini Sinan ile bir kez daha
sahneye taşıdıklarını vurguluyor.
TARİH VE GÜNÜMÜZÜN SANATLA BULUŞMASI
“Sinan”, sadece bir tiyatro oyunu değil; tarihle bugünün, sanatla bilimin
buluşma noktası. Mimar Sinan’ın eserlerini şekillendirirken rüzgârı,
gölgeyi, suyu, sesi hesaba katan o derin mimari anlayışı, izleyicilere
insanın doğayla kurduğu kadim ilişkiyi hatırlatıyor. Oyun, hem geçmişin
ustasına saygı duruşu hem de günümüz insanına bir hatırlatma
niteliğinde,
“Sinan”: Kocaeli Şehir Tiyatroları’ndan Tarihi ve Manevi Bir Keşif Yolculuğu
Kocaeli Şehir Tiyatroları merakla beklenen “Sinan” adlı oyunun dünya prömiyerine SDKM’de ev sahipliği yaptı. Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği ve dakikalarca ayakta alkışladığı bu özel gece, tiyatro tarihine not düşülen önemli bir başlangıç oldu. Eser, Mimar Sinan’ın ölümsüz dehasını, günümüzün yakıcı gerçekleriyle harmanlayarak izleyiciye derin ve düşündürücü bir deneyim sundu. Oyun, geçmişle bugünü, sağlam taş yapılarla insani vicdanı ve yıkımla yeniden inşayı ustalıkla bir araya getiriyor.
Oyunun ana ekseninde, bir mimarlık öğrencisinin enkaz altında kalmasıyla başlayan dramatik ve manevi bir yolculuk yer alıyor. Bu sarsıcı olay, öğrencinin gözünden Mimar Sinan’ın başyapıtı olan ve yapımı yedi yıl süren Süleymaniye Camii’nin zamana meydan okuyan mimarisine uzanıyor. Bu keşif, sadece fiziksel bir yapıya değil, aynı zamanda Sinan’ın iş ahlakına ve döneminin sosyo-kültürel derinliğine yapılan bir saygı duruşu niteliğinde.
Prömiyer öncesi düzenlenen kokteylde sanatseverler bir araya gelerek keyifli anlar yaşadı. SDKM Büyük Sahne’deki bu önemli etkinliğe, Kocaeli Valisi İlhami Aktaş’ın eşi Songül Aktaş ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın eşi Figen Büyükakın da dâhil olmak üzere geniş bir protokol ve sanatsever kitlesi katıldı. Bu yoğun ilgi, oyunun kentin kültürel yaşamına kattığı değerin ve uyandırdığı merakın açık bir göstergesiydi.
“Sinan”ın kalemini Hakan Hüseyin Gül ve İsmail Kılıçarslan ustalıkla tutarken, oyunun yönetmenliğini Kocaeli Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Aydın Sigalı üstlendi. Eser, sadece bir dönemi canlandırmakla kalmayıp, Kanuni Sultan Süleyman’ın ihtişamlı dönemini, mimari dehanın iş disiplinini ve bir düşünce biçimini sahneye taşıdı.
Yönetmen Aydın Sigalı, oyunun temel mesajını özetlerken, “Sağlam yapı, sağlam vicdanla gerçekleşir” sözleriyle yapının kalitesinin ancak sağlam bir ahlak ve vicdanla mümkün olabileceğinin altını çiziyor. Bu felsefe, Süleymaniye Camii’nin yedi tepeden birinde yüzyıllardır ayakta duran muhteşem varlığını, günümüzün deprem gerçeğiyle ilişkilendirerek izleyicilere güçlü ve evrensel bir ders veriyor. Oyun, tarihteki mimari mükemmeliyetin izlerini sürerken, günümüz insanına da güvenli yapılar inşa etmenin sadece teknik değil, aynı zamanda etik bir mesele olduğunu hatırlatıyor.
Oyunun ilham kaynağı da en az içeriği kadar dikkat çekici ve toplumsal bir amaca hizmet ediyor. Aydın Sigalı, eseri Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın “Kentsel dönüşüm sadece binaları değil, zihniyeti ve algıyı dönüştürmekle mümkündür. Bunun için tüm araçları kullanmalıyız, sanat da bunlardan biridir” sözlerinden aldıklarını belirtiyor. Sigalı, bu vizyoner yaklaşımın ışığında, sanatın toplumsal farkındalığı artırmadaki kritik rolünü ve gücünü, “Sinan” ile bir kez daha sahneye taşıdıklarını vurguluyor. Oyun bu anlamda, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm vizyonunun sanatsal bir dışavurumu haline geliyor.
“Sinan”, yalnızca bir tiyatro eseri değil; tarih ve günümüzün, sanat ve bilimin buluşma noktası. Mimar Sinan’ın eserlerini tasarlarken rüzgârı, gölgeyi, sesi ve suyu ustalıkla hesaba katan derin mimari bilgeliği, izleyiciye insanın doğayla kurduğu kadim ve saygılı ilişkiyi yeniden hatırlatıyor. Eser, hem geçmişin büyük ustasına bir saygı duruşu niteliğinde hem de günümüz dünyasına, mimarideki vicdanın ve kalıcı değerlerin önemini hatırlatan güçlü bir uyarı niteliğindedir. Oyunda, “Taşta, gölgede, rüzgârda Sinan’ın imzası var” metaforuyla, büyük dehanın eserlerinin zamanın ötesinde birer miras olduğu vurgulanıyor.



