Üvey evlat değiliz, hakkımızı istiyoruz!
İstanbul ilçelerindeki ve tüm Marmara bölgesindeki şubelerinden gelen emekli astsubaylar açıklamadan yarım saat kadar önce Üsküdar Meydanı’nda toplanmışlardı.

Üvey evlat değiliz, hakkımızı istiyoruz!
Bu hafta sonunda İstanbul’daydım. Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD)’nin üyeleri olan emekli astsubayların senelerdir söz verildiği halde verilmeyen özlük hakları ve tazminatları için düzenlediği basın açıklamasını izledim.
İstanbul ilçelerindeki ve tüm Marmara bölgesindeki şubelerinden gelen emekli astsubaylar açıklamadan yarım saat kadar önce Üsküdar Meydanı’nda toplanmışlardı.
Basın mensupları olarak gazete ve televizyon kanallarının ekipleri de oradaydı.
Tam açıklanan saat olan 14.00’da TEMAD Genel Başkanı Cahit Koca beraberinde eşi ve genel başkan yardımcıları olduğu halde alana geldi.
Orada bulunan şube başkanlarının ellerini sıktıktan sonra alandaki yerini aldı genel başkan.
Genel Başkan’dan önce TEMAD İstanbul İl Başkanı açılış konuşması yaparak orada bulunan bizlere ve basın mensuplarına “Hoş geldiniz” dedi.
Daha sonra TEMAD İstanbul İl Başkanı Emekli Astsubay ve Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Gönen’i mikrofona davet etti.
Prof. Dr. Gönen, astsubaylık görevinden sonra yaptığı akademik kariyerinden örnekler vererek yaptığı konuşması alkışlarla karşılık buldu.
Daha sonra mikrofona gelen TEMAD Genel Başkanı Cahit KOCA basın açıklamasında özetle şunları dile getirdi:
“Bizler, derneğimizin kurumsal kapasitesini her alanda artırmayı, üyelerimizle omuz omuza, gönül gönüle daha güçlü ve kararlı bir TEMAD inşa etmeyi amaçlıyoruz. Türkiye’de emekli astsubayların sesi, tarihimizden ve mücadelemizden aldığı güçle artık her platformda daha yüksek ve daha net duyulmalıdır. Çünkü bizler yalnızca bireysel çıkarlarımızı değil, mesleğimizin onurunu ve tarihimizin hak ettiği saygınlığı korumakla mükellefiz. Bu bilinçle hareket etmek, her türlü ayrımcılığa ve adaletsizliğe karşı tek yürek olma iradesini ortaya koymak demektir. Kararlı eylemi birlikte yürütmek, çözüm odaklı, saygın ve etkili bir mücadele stratejisi ile yolumuza devam edeceğiz.
Taleplerimiz, geçmişte olduğu gibi, hükümet nezdinde görmezden gelinmektedir. Bu şerefli mesleğin mensupları yıllardır görmezden gelinmekte, ötelenmekte ve oyalanmaktadır. Hakkaniyetin yerini belirsizlik, vefanın yerini ihmalkârlık almış; özlük haklarımız, maaşlarımız ve yıllardır talep ettiğimiz mesleki tazminatlar konusunda kayda değer bir ilerleme sağlanamamıştır.
Astsubay camiası bugün açık ve net biçimde bir kurumsal itibar erozyonuyla karşı karşıyadır. Biz, alın terimizle, can pahasına görev yapmış bir meslek grubuyuz. Ancak maalesef; Haklarımız eşit ve adil bir şekilde dağıtılmıyor, Özlük hak taleplerimiz duymazdan geliniyor, mesleki saygınlığımız bilinçli şekilde geriye düşürülüyor, yıllardır verilen sözler, seçim meydanlarında kalıyor.
Bu eylemler, sessiz kalmanın değil, hakkı aramanın onurlu sesidir. Bu çağrı, ayrıştırmanın değil, adaletin ifadesidir. Bu tepki, millete değil, milletin değerini görmezden gelen yönetim anlayışına yöneliktir. Bugün, hakkın ve halkın huzurunda bir kez daha yineliyoruz: Astsubaylar ikinci sınıf muamele görmeyecek, emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm edilmeyecek, Bu mesleğin haysiyeti, hukuk önünde tescillenecektir.
Biz, hakkımızdan fazlasını değil, sadece hakkımızı istiyoruz. Onurumuzu, emeğimizi ve alın terimizi hiçe sayanlara karşı, temsil ettiğimiz binlerce yürek adına konuşuyoruz.
Yıllarca sınır ötesinde ve sınır boylarında, hırçın denizlerde, gök mavi vatanda kanıyla canıyla ve bütün varlığıyla vatanı koruyan bu rütbedeki personele hakkı teslim edilmelidir. Bu vatan için ölümü göze alan Astsubaylar, emeklilikte unutulmak istemiyor! Bizler bu devlete sadakatle hizmet etmiş insanlarız. Ancak emekli olduktan sonra, görmezden gelinmiş, adeta yok sayılmış durumdayız.
Astsubaylar yıllardır maddi sıkıntılar içerisinde bir yaşam mücadelesi veriyor. Bu sadece ekonomik isyan değil, bir vefasızlık tablosudur. Böyle bir vefasızlığı ne tarih affeder, ne vicdan. Soruyoruz: Neden Astsubaya bu reva görülüyor? Neden yıllardır Türk Silahlı Kuvvetleri’nin omurgasını oluşturan Astsubaylar, emekli olduklarında adeta görmezden geliniyor?
Biz sadece hakkımızı istiyoruz. Geç kalmış adaletin tecelli etmesini istiyoruz. Bu talepler bir lütuf değil; yılların alın terinin karşılığıdır. Biz devletine, milletine sadakatle hizmet etmiş bir meslek grubuyuz. Terörle mücadelede canımızı ortaya koyarken aklımıza bir an olsun maaş, hak, emeklilik gelmedi.
Bugün 27 Eylül 2025 ve gelinen durumda; Bir Albay emekli olduğunda çalışırken aldığı maaşın yüzde 70’ini almaya devam ediyor. Diğer bir açıdan baktığımızda göreve yeni başlayan bir teğmen maaşı kadar emekli maaşı alıyor.
Bir astsubay emekli olduğunda çalışırken aldığı maaşın yüzde 43’ünü alıyor, göreve yeni başlayan bir astsubayın maaşının yarısına yakın emekli maaşı alıyor. Burada sizce bir adaletsizlik yok mu? Biz bu adaletsizliğin ortadan kaldırılmasını ve emekli astsubayların göreve yeni başlamış astsubaylar kadar maaş almasını istiyoruz.
“Para için değil ONUR için” üççeyrek asırdır verilmeyen haklarımız için, bugün Üsküdar’dayız. Dün Dumlupınar’da, Zafer Tepe’de ve İzmir’de, Samsun’daydık. Büyüyüp güçlenerek Konya’da, Ankara’da olacağız. Hakkımızı alana kadar kararlılıkla mücadeleye devam edeceğiz, susmayacağız, yılmayacağız!
Hep birlikte mücadele etmekle haklar alınır. “Hak verilemez alınır” diyerek şimdi birlik olup birlikte mücadele etme zamanı. Şimdi bir olma zamanı. Çünkü biz “BİR”iz.