Kocaeli’nin Bilge Çınarları Balyanoz’da Kök Salıyor
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, şehrin yaşayan hafızası ve bilge çınarları olan 65 yaş ve üzeri vatandaşlarına yönelik yürüttüğü takdire şayan projelerine bir yenisini daha ekledi.

Kocaeli’nin Bilge Çınarları Balyanoz’da Kök Salıyor: Kocaeli’nin Bilge Çınarları Balyanoz’da Kök Salıyor Bir Armağan
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, şehrin yaşayan hafızası ve bilge çınarları olan 65 yaş ve üzeri vatandaşlarına yönelik yürüttüğü takdire şayan projelerine bir yenisini daha ekledi. Kentin sosyal dokusunun en değerli parçası olan yaş almış bireyler için kurulan Saygınlar Kulübü’nün 140 üyesi, Darıca’nın incisi Balyanoz Eğitim Tesisleri’nde düzenlenen özel bir programda bir araya geldi. Modern hayatın getirdiği yalnızlaşma ve pasifleşme riskine karşı güçlü bir kalkan oluşturan bu etkinlik, katılımcılara yalnızca bir tatil değil, aynı zamanda bilinçli, sağlıklı ve güvenli bir yaşam sürmeleri için kapsamlı bir eğitim deneyimi sundu. “Hayatın İçindeyim Projesi”nin en anlamlı duraklarından biri olan bu buluşma, Kocaeli’nin vefa ve saygı kültürünü en güzel şekilde yansıttı.
Projenin Kalbi: “Hayatın İçindeyim” Felsefesi
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal belediyecilik anlayışının temel taşlarından biri olan “Hayatın İçindeyim Projesi”, yaş almış bireylerin hayatın her alanında aktif, üretken ve görünür olmalarını hedefleyen bütüncül bir vizyonu temsil ediyor. Proje, emeklilik sonrası dönemde bireylerin sosyal izolasyona sürüklenmesini engellemek, fiziksel ve zihinsel sağlıklarını korumalarına yardımcı olmak ve onlara yeni ufuklar açmak amacıyla tasarlandı. Balyanoz kampı, bu felsefenin somut bir çıktısı olarak, teorik bilgiyi pratik deneyimle, eğitimi ise dinlence ve sosyalleşmeyle harmanlayarak katılımcılara çok yönlü bir fayda sağladı. Bu kamp, yaş almanın bir son değil, bilgelik ve deneyimle dolu yeni bir başlangıç olduğunun altını çizen güçlü bir mesaj verdi.
Eğitim Seminerleri: Bilinçli Yaşamın Altın Kuralları
Kamp programının en önemli sütunlarından birini, günümüz dünyasının risk ve fırsatlarına karşı yaş almış bireyleri donanımlı kılmayı amaçlayan eğitim seminerleri oluşturdu. Üç ana başlıkta toplanan bu seminerler, alanında uzman isimler tarafından interaktif bir şekilde sunuldu.
1. Güvenli Liman: Dolandırıcılık Yöntemlerine Karşı Kapsamlı Koruma
Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü iş birliğiyle gerçekleştirilen dolandırıcılıktan korunma semineri, kampın en çok ilgi çeken ve en hayati konularından biri oldu. Günümüzde artan dijitalleşmeyle birlikte dolandırıcıların da yöntemlerini çeşitlendirdiğine dikkat çeken görevli polis memuru, katılımcılara adeta bir “güvenlik rehberi” sundu. Özellikle yaş almış vatandaşları hedef alan dolandırıcıların psikolojik manipülasyon taktikleri detaylarıyla anlatıldı. Kendisini polis, savcı veya hâkim olarak tanıtarak “terör örgütü soruşturması” bahanesiyle para ve değerli eşya talep etme yönteminin en yaygın tuzaklardan biri olduğu vurgulandı. Katılımcılara, bu tür aramalarda paniğe kapılmamaları, telefonu derhal kapatmaları ve 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak durumu bildirmeleri gerektiği hatırlatıldı.
Seminer, iletişim yoluyla dolandırıcılığın yanı sıra dijital dolandırıcılık konusuna da odaklandı. Bilinmeyen kaynaklardan gelen SMS veya e-postalardaki linklere tıklamanın tehlikeleri, sahte alışveriş siteleri, oltalama (phishing) saldırıları ve sosyal medya üzerinden yapılan dolandırıcılık türleri hakkında pratik bilgiler verildi. Katılımcıların sorularıyla zenginleşen oturumda, dijital dünyada güvende kalmanın yolları adım adım anlatılarak, teknolojiyle barışık ama tedbirli bir yaşam sürmenin önemi vurgulandı.
2. Sağlığın Anahtarı: Dengeli Beslenme ve Aktif Yaşlanma
Akademi Topluluğu çatısı altında görevli uzman diyetisyenler ve gerontologlar tarafından verilen seminerler, sağlıklı bir yaşlılık döneminin yol haritasını çizdi. “Sağlıklı Beslenme” oturumunda, yaşın ilerlemesiyle birlikte vücutta meydana gelen metabolik değişimler ve bu değişimlere uygun beslenme modelleri ele alındı. Tansiyon, diyabet, kalp ve damar hastalıkları gibi kronik rahatsızlıkların önlenmesinde ve kontrol altında tutulmasında beslenmenin kritik rolü örneklerle açıklandı. Tuz ve şeker tüketiminin azaltılması, lifli gıdaların artırılması, yeterli sıvı alımı ve doğru porsiyon kontrolü gibi konular, katılımcıların kolayca anlayabileceği bir dille aktarıldı.
“Aktif Yaşlanma” semineri ise, yaşlılığın sadece fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel ve sosyal bir süreç olduğuna dikkat çekti. Uzmanlar, düzenli fiziksel aktivitenin kas ve kemik sağlığını korumadaki önemini anlatırken, bulmaca çözmek, kitap okumak, yeni hobiler edinmek gibi zihinsel egzersizlerin de bilişsel fonksiyonları dinç tuttuğunu belirtti. Sosyal ilişkilerin, arkadaşlıkların ve aile bağlarının korunmasının ruh sağlığı üzerindeki pozitif etkileri vurgulanarak, Saygınlar Kulübü gibi platformların bu anlamda paha biçilmez bir rol oynadığı ifade edildi. Seminerler sonrası düzenlenen soru-cevap bölümleri, katılımcıların kişisel sağlık sorunlarına ve merak ettikleri konulara dair doğrudan uzman görüşü almalarına olanak tanıdı.
Katılımcıların Gözünden Unutulmaz Bir Deneyim
Programın başarısını en iyi anlatan ise, kampın her anından keyif alan, yüzleri gülen Saygınlar Kulübü üyelerinin samimi ifadeleri oldu.
6 Şubat depremlerinin ardından Hatay’dan Kocaeli’ye gelerek hayata yeniden tutunan Osman Kaya, bu etkinliğin kendisi için taşıdığı manevi anlama dikkat çekti: “Zor günlerden sonra Kocaeli’de bize kucak açıldı. Sayın Başkanımız Tahir Büyükakın’a ve ekibine sonsuz teşekkür ederim. Bu hizmet, bize unutulmadığımızı, hâlâ bu toplumun değerli bir parçası olduğumuzu hissettirdi. Burada gördüğümüz ilgi ve alaka, tüm yaralarımıza merhem gibi geldi. Hizmetler o kadar başarılı ki, Kocaeli’nin neden Türkiye’nin en şanlı illerinden biri olduğunu bir kez daha anladım.”
Saygınlar Kulübü’nün varlığını ilk duyduğunda şaşırdığını belirten Niyazi Kaya ise, tesisteki profesyonellik ve sıcak ortamdan övgüyle bahsetti: “Bana ilk ‘Saygınlar Kulübü diye bir yer açıldı’ dediklerinde merak ettim. Gidip gördüğümde ise hayran kaldım. Personelin ilgisi, güler yüzü, profesyonelliği dört dörtlük. Ortam o kadar güzel, o kadar samimi ki insan kendini evinde gibi hissediyor. Bu kamp ise bu güzelliklerin adeta bir zirvesi oldu.”
Emeklilik sonrası yaşadığı boşluk hissinden bahseden Abdullah Bayraktar, kulüp ve kamp faaliyetlerinin sosyal hayatına getirdiği canlılığı dile getirdi: “Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımıza minnettarım. Bizlere burada hem eğitim alma hem de tatil yapma imkânı sundular. Ben Saygınlar Kulübü’nün düzenli bir üyesiyim. Emekli olunca insan ister istemez bir boşluğa düşüyor. Kulüp sayesinde her gün yeni arkadaşlar ediniyoruz, sohbetlerimiz, sosyal aktivitelerimiz arttı. Hayatımıza adeta yeni renkler katıldı. Bu kamp, o renklerin en parlağı oldu.”
Kampın her detayından duyduğu memnuniyeti ifade eden Hatice Baylar ise manevi ve sosyal tatminin kendisi için ne kadar değerli olduğunu şu sözlerle anlattı: “Bize bu değeri hissettiren Saygınlar Kulübü’ne ve Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederiz. Burada çok güzel karşılandık. Yemekler harikaydı, odalar, havuzlar, hamamlar tertemizdi. Akşamları düzenlenen müzik eğlenceleriyle neşelendik. Bir Müslüman olarak benim için ibadetimi yapabileceğim bir mescidin olması çok önemliydi ve bu bile düşünülmüştü. Aldığımız eğitimler ufkumuzu açtı, hocamızın bilinçlendirmesi sayesinde olaylara farklı bir bakış açısı kazandık. Bu kamp, sadece bir tatil değil, ruhumuza ve zihnimize şifa oldu.”
Sosyal Etkinlikler ve Huzur Dolu Anlar
Eğitimlerin yanı sıra, kamp programı katılımcıların dinlenmesi, eğlenmesi ve birbirleriyle kaynaşması için zengin sosyal etkinliklerle donatılmıştı. Sabah kahvaltısından akşam yemeğine kadar tüm ihtiyaçları Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanan üyeler, günlerini dolu dolu geçirdi. Güne sahil kenarında yapılan ferahlatıcı yürüyüşlerle başlayan katılımcılar, tesisin yeşil bahçesinde dinlenerek veya havuzda serinleyerek keyifli vakit geçirdi. Çay ve kahve saatlerinde kurulan sıcak sohbetler, yeni dostlukların temelini atarken, akşamları düzenlenen canlı müzik ve eğlence programları, günün yorgunluğunu unutturarak kamp atmosferini bir şenliğe dönüştürdü. Bu sosyal anlar, katılımcıların aidiyet duygusunu pekiştirerek, projenin sadece bir hizmet değil, aynı zamanda büyük bir aile olma hedefini de gerçekleştirdiğini gösterdi.